Daha Mutlu Bir Ofis Hayal Değil!

Herkesin işe zevkle geldiği ve çalışmaktan mutlu olduğu projelerle ilgilendiği bir ofis hayal değil, sadece biraz emek istiyor. Artistanbul olarak da bu konuda doğru adımlar atmış olduğumuzu ve bunun karşılığında da Great Place to Work sertifikası aldığımızı paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz!

Öncelikle Great Place to Work neresidir, ne iş yapar kısaca ondan bahsetmek istiyorum, bu sayede neden bu serüvene başladığımızı daha iyi anlayabilirsiniz. Great Place To Work ® Enstitüsü, 30 yılı aşkın süredir kurum kültürü konusunda uzmanlaşmış, 5 kıtada ve 60’tan fazla ülkedeki ofisiyle sektör ayrımı olmadan tüm ölçeklerdeki şirketlere yüksek güven kültürüne sahip, güven temelli mükemmel iş yerlerini inşa etmeleri, geliştirmeleri konusunda destek veren bağımsız bir araştırma ve danışmanlık kurumudur. Great Place to Work® Enstitüsü her yıl 7 bine yakın işletme ve 16 milyondan fazla çalışanı dahil ettiği analizleri ile kurum kültürü alanında dünyada gerçekleştirilen en geniş çaplı araştırma olma özelliğini taşımaktadır. Enstitü aynı zamanda güçlü kurum kültürüne sahip ve çalışanları tarafından en iyi işveren olarak tanımlanan şirketleri ödüllendirmekte ve Great Place to Work ® olan şirketleri sertifikalandırarak kamuoyu ile paylaşmaktadır.

Artistanbul ailesi olarak katılmış olduğumuz bu çalışmada, mevcut kurum kültürü hakkındaki algılarının ölçümlendiği Trust Index© Çalışan anketi ve iç işleyişlerin bütününün analiz edildiği Culture Audit© İşyeri kültürü analizlerini başarı ile tamamlayarak Great Place to Work Certified unvanını almaya hak kazandık! Sadece bir yıl için verilmesinden ders çıkararak, bu sertifikayı almakla işimizin bitmediğini de çok iyi biliyoruz.

 

Bu çalışmayı yapmamızın asıl amacı

Artistanbul, kuruluşundan beri zaten bazı konularda hassastı. Eğlenceli bir çalışma ortamı olması, insanların iş yaparken zevk alması, kendini sadece makine olarak görmemesi hepimiz için önemli noktalardı. Bunu hem çalışanlarımız hem de beraber çalıştığımız kurumlar fark etmişlerdir. Çalışma ortamının mutluluğu ve insanların işe zevkle gelmesi için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Butik bir aile şirketinden iki katlı ofise sığmayan büyük bir şirket olma sürecinde de bazı yaklaşımlarımızın ya da iyi niyetimizden kaynaklanan bazı alışkanlıklarımızın değişmesi gerektiğini ve kurumsallaşmamız, daha doğru bir anlatımla bazı süreçlerimizin daha sistematik bir yapıya sokulması gerektiğini fark ettik. Bununla ilgili çalışma yapmaya da öncelikle çalışanların şirketimiz hakkında ne düşündüğünü, neleri sevip nelerden şikayetçi olduklarını öğrenerek başlamak istedik.

Yeni ofise taşınmamız gerektiğini kabul edip harekete geçmeden önce ilk yaptığımız şey, ortak bir belge oluşturarak tüm çalışanların yeni ofisten ne beklediğini öğrenmek oldu. Yeni bir kedi yavrusundan duş alabileceğimiz bir banyoya, ergonomik sandalyelerden pilates topuna kadar birçok şey istendi. Bunları kendi aramızda değerlendirip önceliklendirdikten sonra bu yönde bir ofis aramaya başladık. Ankette “Çalışma alanı memnuniyeti” maddesinin en üst seviyede olduğunu belirtmeme gerek yok sanırım!

İşyerinde nelerden mutlu olunup olunmadığı, iş yapma biçimlerinin nasıl olması gerektiği, fizyolojik donanımların ve ortamların nasıl güncellenmesi gerektiği ve hatta yöneticilerin nasıl davranması gerektiğine kadar birçok alanda farklı departmanların anket sonuçlarını ayrı ayrı ve detaylı olarak aldık. Elde ettiğimiz bu anket sonuçlarını da departman departman oturup tartışarak geri bildirimlerle pekiştirdik. Bunun yanı sıra bir süredir düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz birebir görüşmelerde de bu konuların üzerinden geçip detaylı geri bildirimleri topladık.

Great Place to Work anketlerinden yüksek puanlar almış olmamız, sürecin sonlandığı anlamına gelmiyor. Anket sonrasında yaptığımız bu çalışmalar da sertifika almamızın bir sonuç değil, bir sürecin başlangıcı olduğunu gösteriyor. Bizim için asıl çalışma şimdi başlıyor!

 

Peki, bundan sonra ne olacak?

Bundan sonraki aşamada bu verileri bir araya getirip şirketin işleyişiyle ilgili birçok konunun yazılı bir şekilde hazırlanıp ortak platformlarda paylaşılması adımına geçeceğiz. Hazırlanan belgeler de hep beraber tartışılıp, gerekirse tekrar düzenlenecek.

Büyümeye devam eden şirketimize yeni başlayacak kişilerin de bizim kadar bu kurum kültürünü benimseyip mutlu olacakları bir çalışma ortamına sahip olabilmesi için bu tarz çalışmaları zaman zaman tekrarlayarak kendimizi de güncellemeyi ihmal etmemeyi planlıyoruz. Çalışan sayısı arttıkça, farklı görüşler ortaya çıktıkça yeni şeyler fark edebiliriz. Belki de bu süreçte kimsenin aklına gelmemiş ama önemli bir noktayı bundan sonra işe başlayacak arkadaşımızdan öğreneceğiz. Aralıklı olarak yapılacak birebir görüşmeler ve ekip toplantılarıyla oluşabilecek sorunları hızla çözebileceğiz.

Günümüzün büyük bir kısmını ofiste geçirdiğimizi, ailemizden ya da eşimizden daha çok iş arkadaşlarımızı gördüğümüzü, zamanımızın çoğunda belki de sevdiğimiz bir hobiyi değil de işimizi düşündüğümüzü göz önünde bulundurursanız bu çalışmanın ne kadar önemli olduğunu siz de fark edebilirsiniz. Tüm çalışanların da hevesle bu çalışmaya katılmış olması bunun göstergesi.

Bir psikolog olarak böyle bir çalışma yapacağımızı öğrendiğim andan itibaren aktif olarak içinde yer almak istedim ve sonuçta tüm sürece dahil oldum. Hem hazırlık sürecinde hem de değerlendirme ve geri bildirim toplama sürecinde projeyi yöneterek gerekli raporları hazırladım. Bu sonuçlara göre de çalışma ortamının daha iyi olabilmesi için gerekli çalışmalar planlanacak. Bir başka deyişle, çok daha güzel günler Artistanbul ailesini bekliyor!