E-Bülten’e kayıt olun

E-Posta:



Artistanbul Macerama Başlarken

topluluk yöneticisi adımları

Artistanbul Macerama Başlarken

Sanırım yazmakta en çok zorlandığım yazılar kişisel yazılar oldu hep. Bu yüzden hep kaçtım, ta ki Artistanbul ekibine dahil olana kadar. Günün birinde sanki yollarımızın kesişeceğini biliyormuş gibi hep korkardım bu blog yazısından. Eğer bu yazıyı okuyorsanız korkunun ecele faydası olmadığını benimle beraber siz de görmüş oldunuz. Binaenaleyh, eğer bu yazıyı okuyorsanız bu güzel ekibin yeni üyesinin kim olduğunu merak etmiş olmalısınız. Gerçekten, bir topluluk yöneticisi olarak ben kimim?

Bendeniz Mehmet Sütcü, “prdsmehmetstc” kullanıcı adı ile de biliniyor ve tanınıyor olabilirim. Marmara Üniversitesi Elektronik Teknolojisi mezunuyum. Türkiye’deki çeşitli Linux topluluklarında hep bir şekilde var oldum ve katkı sağlamaya çalıştım. Küçük yaşlardan beri süregelen yazılım ve elektronik ilgimi sürekli canlı tuttum. Lisede başladığım eğitmenlik serüvenimi pandemi nedeniyle son yıllarda biraz yavaşlatmak zorunda kaldım. Türkiye’nin ilk maker dergisi olan Çırak’ta NodeMCU serisi yazdım. Bugüne kadar yazdığım yazılar hep teknik ağırlıklı oldu. Ve -bence- en önemlisi, bir “imam-hatipli” olarak benden hiç beklenmeyecek işlere imza attım.

 

Topluluk yöneticisi yolundaki Linux maceram

Linux dünyasına ilk ve orta okul yıllarında Pardus 2007 ile adım attım. Tabiri caizse “zehri” küçük yaşta alınca bırakmak mümkün olmadı :). Özgürlükİçin’de hep aktif olmaya çalışır, okuldan eve geldiğimde koşa koşa başına oturur ve zevkle bir şeyler yapmaya çalışırdım. Artistanbul ve Ali Abi’yi de bu yıllarda tanıdım. O yıllarda günün birinde Artistanbul’da çalışacağımı ve Ali Abi gibi bir patronum olacağını nereden bilebilirdim ki? (Sonradan hissettim, orası ayrı…)

2014 yılında Pisi Linux geliştirici ekibine dahil oldum. Bu süre zarfında ise Pardus’tan uzaklaştım ancak Pardus’un geleneklerini ve özünü hep saklı tuttum. Bu gelenekleri Pisi Linux ekibi ile yaşatmaya, canlı tutmaya çalıştım ve çalışmaya da devam ediyorum.

Beni tanıyanlar bilir, artık siz de biliyorsunuz, Debian tabanını hiç sevmem. Bu yüzden Pardus ile tekrar yolumun kesişeceğini hiç düşünmezdim. Bir gün Ali Abi beni arayıp, bu güzel ekibe dahil olmayı teklif edene kadar da bu düşünce zihnimde hiç var olmamıştı. Telefon görüşmemizde kendisinin söylediği o sözü hiç unutmam, “Yıllarca gönüllü olarak bir şekilde yaptığın bu işi daha profesyonel olarak bizimle beraber yapmanı istiyorum, ne dersin?”. Bu kibar teklifi duyduktan sonra Ali Abi’yi reddetmek ayıp olurdu :).

 

Artistanbul’da ilk günler

Artistanbul’da ilk haftam özellikle Gizem‘e Abla diye hitap etmemeyi öğrenmekle ve bol bol yazı yazmakla geçti :D. Kendisi bu konuda epey hassas. Tecrübeli bir topluluk yöneticisi olan kendisinin tecrübelerinden fazlasıyla yararlanacağıma inanıyorum. Kendimi hep teknik tarafta yetiştirmiş biri olarak insan ilişkilerim hep zayıf olmuştur. Bu zayıflığımı zamanla toparlayabileceğimi düşünüyorum.

Artistanbul’da topluluk yöneticisi olarak ilk haftalarımı doldurdum. Pandemi şartlarından dolayı ofisi henüz görememiş ve diğer ekip arkadaşlarım ile yüz yüze tanışamamış olsam da gerçekten güzel bir deneyim oluyor benim için. Blog yazılarında sürekli methedilen kahveleri deneyimlemeyi de dört gözle bekliyorum :).

Mehmet Sütcü

Mehmet'i 2010'lu yılların başından beri, Pardus topluluğundan tanıyorduk. PisiLinux ekibinin önemli bir parçası olan Mehmet, yıllar sonra aramıza yine Pardus için katıldı.

Yorum Yok

Yorum Yaz

Yorum
İsim
E-Posta
Website