Merhaba, ben Alparslan Sarıaydın. Artistanbul’da DevOps geliştirici olarak işe başladım. Burası işe alınanlara “Sizi bildikleriniz için değil, öğreneceğinize inandığımız şeyler için işe alıyoruz” diyen bir yer…
Ali Abi ile işe alındığıma dair telefon görüşmesinden sonra hızlıca Artistanbul’un blog sayfasına girdim. Şirkette çalışanların blog yazılarını okudum, hangi aşamalardan geçtiklerini, yaşadıkları zorlukları hissetmeye çalıştım. Kimlerle çalıştığım çok önemli elbette ama düşünceleri ve kullandıkları üslup da aynı şekilde önemliydi. Okumayı genel olarak olarak sevdiğim için ilk gün blogta 2019 Aralık ayına kadar gelmiştim. Hissettiğim duygu ise bir miras var ve bunun sorumluluğu bir yandan benimde omuzlarımdaydı. Şirkete daha gitmeden şirketin içindeymişim gibi kendimi sorumlu hissetmeye başlamıştım. Bu arada o sıralarda, “Gandalf” olarak adlandırdığımız Artistanbul belgelendirme merkezini de daha bilmiyordum.
Ofise girdikten sonra o samimiyet havasını hissettim. Herkes içten ve samimiydi, desteklerini hiç eksik etmediler. İlk oryantasyon günümde Deniz bana çok yardımcı oldu. İşlerin nasıl ilerlediğini, yaptığımız projeleri, genel süreçleri anlattı. İlk cappuccinomu onun yardıyla yaptım. Halen daha iyi yaptığımı düşünmüyorum. Bu süreçte yanımda olduğu için Deniz’e çok teşekkür ediyorum.
Ben Alparslan Sarıaydın, neler yapıyorum?
DevOps işleri artık bende. Açıkçası ilk iki hafta boyunca sürekli kendimi yetersiz hissettim. Onur‘un bu konuda bana çok desteği oldu. Bol bol soru sorarak öğrenmeye çalıştım. Çoğu zaman gerçek projeler üzerinden çalışmalarımızı yaptık. İlk iki haftalık süreçte kendimi bir müşterimizin kurulu Open edX uygulama sunucusunun sürüm yükseltme ve altyapı güncelleme sürecinde buldum.
Anladığım kadarıyla bol bol belge okumalıyım. “Her zorluk bir meydan okumadır” düşüncesiyle bu yola girdim ve bu durumdan çok memnunum. Bu mirası olabildiği kadar koruyacağım ve devam ettireceğim. Bundan sonraki blog yazılarımda yaptıklarımın yanında uğraşıp yapamadığım, zorlandığım durumları da anlatacağım. Kimsenin tekrardan Amerika’yı keşfetmesine gerek yok.
Son olarak Ali Abi’ye çok teşekkür ederim, İstanbul’da kalacağım evim yoktu, kendi evini açtı ve maddi, manevi sonsuz destek sağlayacağını hissettirdi. Boğaz manzaralı bir evi var, yukarıda da onu paylaşıyorum. Günün ilk saatleri…
Sadik
Alparslan merhaba, öncelikle buradaki yeni pozisyonun nedeniyle tekrar tebrik ediyorum. Yazını çok samimi buldum ve güzel bir çalışma ortamında güzel çalışma arkadaşlarıyla beraber olmana ayrıca çok sevindim. Senin gibi çalişkan, disiplinli, uyumlu öğrenmeye ve yeni teknolojilere açık bir DevOps’cuyla çalışmak benim için güzel bir tecrübeydi. Mevcut şirketinde de güzel işler çıracağına eminim. Başarılar ve mutluluklar dilerim…