Geleceği Yazanlar Ekibi’nin Bir Günü
Merhaba! Ben Turkcell Geleceği Yazanlar Projesi’nin topluluk ve içerik yönetimi ekibi üyelerinden, Caner Güral. Bu kış gününde vaktini Geleceği Yazanlar’a veren herkese, merhaba!
Buraya üye olmamdan bir ay kadar sonra kendimi topluluk yönetiminde, Geleceği Yazanlar için Artistanbul ofisinde çalışırken buldum. Şimdi de projede, bir gün içinde ne yaptığımız ve nelere kafa yorduğumuzdan bahsetmenin zamanının geldiğini düşünüyorum.
Geleceği Yazanlar Projesi’nin, programlama becerilerinin geliştirilmesi açısından geliştirici adaylara sunabilecekleri üzerine düşünürken, dün Chris Stephenson Hoca’nın Kod.io Konferansı’ndaki konuşmasını izledim. Chris Hoca, sözleriyle, çocukluğumda ilahi bir merakla ve zevkle izlediğim Terminatör’ün efsanevi karakteri Sarah Connor’ın teknoloji ve “makineler” üzerine endişe ve beklentilerini hatırlattı. Programlayanların, üretenlerin insanların hayatını kolaylaştıran daha iyi teknolojiler geliştirebileceğinden söz etti.
Chris Stephenson konferansta, egosuz programlamadan bahsediyordu. Egosuz; paylaşılan ve toplumun ihtiyaçlarına yanıt veren bir üretimden… Bugün döngülerin kullanımına öncü olan Edsger Dijkstra‘nın, üniversitelerin rolü üzerine söylediklerinden konu açıldı. Ona göre “üniversitelerin görevi toplumun istediklerini ona takdim etmek değil, toplumun ihtiyaçlarını karşılamak”tı. Toplumun ihtiyaçlarını karşılama hususunda, bizim yani Geleceği Yazanlar ekibinin düşünceleri de büyük ölçüde benzeşiyor.
Geleceği Yazanlar ekibi, programlamanın sosyal bir faaliyet[*] olduğuna inanan bireylerden oluşuyor. Geleceği Yazanlar Projesi için içerik, içerik görselleştirmesi, altyapı, performans, etkinliklere katılım gibi noktalarda farklı ekipler bir arada çalışıyor. Bir gün boyunca gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerde üzerine titrediğimiz şeylerden biri, sizlerden gelen geri bildirimler. Öyle güzel ve derinlikli yorumlar alıyoruz ki…
Önce bu yorumları konu başlığına ve seviyesine göre uygun bir listeye koyuyoruz. Sonra olumlu ya da olumsuz olsun, geri bildirimden hakkında yorum yapılan içeriğe giden bir yol çizmeye ve kullanıcı gibi düşünüp, onun ihtiyaçlarını göz önüne alarak bir profil çıkarmaya çalışıyoruz. Bu bilgi, sınavlardan daha besleyici bir şekilde bize, kullanıcıların nelere ilgi duyduğundan, nerelerde vakit harcadığından ve hangi hazır bilgiyle içeriği tüketmeye başladığına kadar uzanan birtakım verilerden oluşuyor. Bunun üzerine içerikle ilgili tekrar eleştiri ve gerektiğinde elden geçirme süreci devreye giriyor. Geri bildirimler ve yazmayı düşündüğümüz kod blokları, tavana bakarken gözlerimizin dalmasına da yol açmıyor değil.
Geleceği Yazanlar ekibine soru sormaktan çekinmeyin
Geleceği Yazanlar, henüz bir emekleyen bebek. Bu yüzden geri bildirimleriniz, sorduğunuz her türlü soru, yaptığınız her türlü yorum, bu proje ve üretime vereceğimiz destek hususunda çok önemli.
Şahsen bir araya gelip atölye düzenleyen, tartışan, eğlenen, paylaşan topluluklar gördüğümde -ki bu yaşım itibariyle öyle çok da eskiye dayanmıyor- yapacak iş, söyleyecek söz arıyorum. Bir arada öğrenmek, iletişim kurmanın keyfini çıkarmak ve soru sormak hepimiz için bir tutku.
Geleceği Yazanlar Projesi’nin yayına alındığı 2013 Eylül’ünde hemen siteye üye olmuş ve insanların neler sorduğunu ve yanıtları araştırmaya koyulmuş taze bir öğretmen ve yazılım geliştirme meraklısı olarak, programlama yapmak ve yeni şeyler öğrenmek gibi sorun çözme becerisine ve iletişime dayalı konular, hep ilgimi çekti. Buranın bu türden ilgi ve merakı benzer insanlardan bir araya gelmiş bir arı kovanı, bir köy çeşmesi olduğunu bilmek, geliştirebileceklerimizi, üretebileceklerimizi düşündüğümde beni fazlasıyla güdülüyor.
“Geleceği Yazanlar”ın yani sizlerin projeye türlü katkılarınızı görmekten mutluyuz. Tekrardan hoş geldiniz…
[0] – “Programming is a social activity”, The Psychology of Computer Programming – Gerald Weinberg
Geribildirim: Yeni Bir Yıla Girerken Yeni Özellikler - Artistanbul %