Vista’ya Veda Mı Ediyoruz?
Microsoft, Vista sürümünü takip edecek yeni nesil Windows işletim sistemi üzerindeki çalışmalarını bir hayli yoğunlaştırdı.
İşe hayati bileşenleri kullanıma açmakla başladı ve ilk görücüye çıkan bileşen her zamanki gibi Internet Explorer oldu. 10. sürümüyle bizleri karşılayacak olan emektar tarayıcı ve dosya yönetim yazılımı, şimdilik önizleme sürümüyle indirilmeye açıldı. Henüz alfa etiketi taşıyor diyebiliriz.
Şimdi kafanızdan geçenleri okur gibiyim; “Explorer 9 yeni çıkmamış mıydı?” diye sorar gibisiniz değil mi? Evet, bu durum bir hayli ilginç çünkü Internet Explorer 9 daha yeni çıkmış olmasına rağmen hemen ardından 10. sürümü görücüye çıkartmak, Microsoft’un yeni nesil Windows’u bir an önce raflara yollama heveslisi olduğunu gözler önüne seriyor.
Windows 8’e birazdan geri döneceğim ama şimdi Internet Explorer 10 hakkında birkaç söz daha söylemek istiyorum. Yeni sürümde kullanıcılara CSS3 gradyanları, çoklu-sütun ve ızgaralı düzen gibi daha fazla standardı destekleyen bir IE 9 sunuluyor. Yani makyajlanmış ve desteklediği özellikleri artırılmış bir sürüm bu. Yeni sürüm numarası yerine 9.x gibi bir numara verilebilirdi diye düşünüyorum ve tüm yapabildikleri bu kadarla sınırlı kalmayacakmış gibi bir his taşıyorum. Windows 7 kullanıcıları, yeni sürümü IE Testdrive sitesinden indirip deneyebilirler. Vista kullanıcıları bu sürümü kullanamayacak. Onlar için IE 9 son Explorer sürümü diyebilirim.
Windows tarihine baktığımızda bir hayli fazla “ara” sürüm görüyoruz. Ancak bana sorarsanız çığır açabilecek sürümler sadece dört tane; Windows 95, 98, XP ve 7.
Bu sürümlerden 7 konusunda birkaç şüphem vardı ancak 8. sürümde 7 üzerine birkaç rötüş ve ekleme geleceği kanaatinde olduğumdan, bu sürüme de yer vermek istedim. Şimdi “Onca Windows sürümü içerisinden bula bula bu dördünü mü buldun?” diyebilirsiniz. Bu sürümleri yazma nedenim “bana göre” ara sürüm olmamaları desem biraz açıklayıcı olabilirim sanırım. Çünkü yamalarla donatılmış ara sürümler sayesinde halka aynı yıl içerisinde bile işletim sistemi yeniletebilmiş Microsoft’un, 8. Windows sürümüyle bir şeyleri değiştireceğine inanıyorum. Bunların başında da kullanım alışkanlıkları ve korsanla mücadele geliyor bence. Yeni Internet Explorer da bunun en önemli parçası olacak. Ama şimdi 9. sürümle yeni tanışıp, ısınma turları atan kullanıcılar Windows 7’ye sahip değillerse, 10. sürümü deneyemeyecek ya da kullanamayacak.
Orijinal Windows 98 ve XP kullanıcıları uzun süre yeniliklere açık tutulmuş ve birçok bileşenin son sürümlerine ulaşabilir kılınmışlardı. Vista sonrasında bu tutum değişip, 98 ve XP bir anda parkur dışı bırakıldı. 98 için yerinde bir karardı ancak SP3 ile taçlandırılmış bir XP için haksızlıktı bence. Şimdi onu tahttan indiren Vista’ya daha kısa sürede çıkış kapısı gösteriliyor. Şimdi bir tane bileşenle Vista’nın dışlanmasının mümkün olmadığını düşünebilirsiniz ama İnternet dünyası kendisini bu tarayıcıya uydurmaya başladığında sıkıntılar başgöstermeye başlayacak.
Windows 8 çıkınca benzer durum Windows 7’nin da başına gelecek. Bu nedenle 7’ye geçmeyi düşünen kullanıcılara 8’i beklemelerini öneriyorum.
Güle güle Vista, Merhaba Windows 8!
Evet, yanlış okumadınız, “8” dedim.
7’ye bile geçmemiş binlerce kullanıcının olduğu düşünülürse, “Bu ne sürpriz?” diyebilirsiniz tabii. Ancak şu an için resmi bir sürüm yayınlaması olmadığını da belirtmek isterim.
Bildiğiniz gibi Microsoft yılbaşından beri Windows 8 üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmış ve ortaya bazı haberler ve sunumlar çıkartmıştı. Ancak süre göz önüne alınırsa ortaya artık bir alfa ya da betanın çıkma olasılığı çok fazla diyebiliriz. Bizler tam bunu düşünürken torrent ağları Windows 8 ile sarsılmaya başlamıştı bile!
Şirket içinden sızdırıldığı düşünülen bu yeni sürüm, beta denebilecek kıvamda ve build 7850 dosya ismini taşıyor. Yabancı kaynaklarda sistem hakkında ilk izlenimler paylaşılmaya başlandı bile. Microsoft sürümün yayılmasını durdurmak için uğraştıysa da pek başarılı olamadı deniliyor. Bu aşamada “Acaba bilinçli bir şekilde mi sızdırıldı?” diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Çünkü yeni Windows ile cep telefonlarımızdan alışageldiğimiz şekilde uygulama dükkânları hayata geçirilecek. Bir başka deyişle, kullanacağınız yazılımları kaçak bir şekilde kurup kullanmanızın bir miktar önüne geçilecek. Çünkü sistem yazılımları sürekli kontrol ediyor olacak. Bu özelliğe güvenen yetkililer sistemi denemeye açmak için bu tür bir yol izlemiş de olabilirler diye düşünüyorum.
Öyle ya da böyle, sistem hakkındaki geri dönüşler yakın bir zamanda interneti kaplamaya başlar. Bize de yeni sistemi kullanmaya başlamak düşer. Her zamanki gibi…
Windows, Mac ve Linux’u beğendi!
Sosyal ağlardan alışageldiğimiz bir başlık kullanmak istedim. Çünkü Microsoft’un yazılım konusunda son dönemde yaptıkları Apple’ın Mac işletim sistemini andırmaya başladı. Bunlara bir yenisi de Windows 8 ile olacak gibi duruyor. Windows Phone 7 ile Xbox 360’ı bütünleştirmeye çalışan Microsoft, aynı etkileşimi Windows için de gerçekleştirmek istiyor.
Bu konuda da bu senenin başlarında yeni Mac sürümlerinde yayın hayatına başlayan App Store’un bir benzerini, Vista sonrasında Windows 8 ile birlikte getirmeye çalışıyor. Yabancı bazı kaynaklar Windows 8’in uygulama mağazasına ait olduğunu iddia ettikleri bir görüntü yayınladılar. Görüntüye bakılırsa Windows, tıpkı Mac ya da Ubuntu‘da bulunan bir uygulama mağazasına sahip olacak gibi duruyor. Bu konuda Microsoft’tan resmi bir açıklama henüz gelmedi ancak Windows 8’in bir şekilde torrent’e sızması ve bu tarz görüntülerin yayılmaya başlaması işin doğruluk payını artırıyor. Bu sayede korsana son demeye hazırlanabiliriz artık. Eğer bu durum gerçekleşirse, Microsoft yazılım dünyasının ve başta kendisinin en büyük düşmanı korsan pazarına esaslı bir darbe indirmiş olacak.
Doğa bozdu, teknoloji kurtarıyor
Japonya’da yaşanan felaketin boyutları her geçen gün artıyor. Reaktörden sızıntı devam ettikçe insanoğlunun nükleer santrallere olan güveni azalıyor. Bunun bir örneğini de ülkemizde yaşıyoruz. Kurulması düşünülen santrallere halktan tepki yağıyor. Bunun en temel sebepleri tarihin içerisinde kalan ama asla unutulmayan Çernobil ve şimdi de Japonya olarak sayılabilir. Bu örnekler dünya üzerindeki yüzlerce santral örneğinden sadece ikisi.
Japonya gibi teknoloji devi bir ülkede kurtarma çalışmalarının bu kadar geç cevap vermesi de afetin sonuçları arasında gösteriliyor. Ancak şimdi devreye robotlar giriyor.
Yıllardır bilimkurgu filmlerinde izlediğimiz ve benim de sıklıkla kaleme aldığım yapay zekâ ve robotik ürünleri büyük bir sınav veriyor. Japonya’daki reaktöre girip ölçümlere başlayan robotlar felaketin biran önce bertaraf edilmesi konusunda yeni umut ışığı oldu diyebiliriz. Korkulan bir teknolojik felaketi yine bir başka teknoloji sayesinde onarabileceğiz. Bakalım robotlar bu alanda başarılı olabilecekler mi? Ama “Soğutma çalışmalarına daha önce dahil edilselerdi tehlike seviyeleri bu kadar artmadan durdurulabilir miydi?” diye de düşünmeden edemiyorum. Ancak işin sonu mutlu biterse robotlar hayatımıza biraz daha girecekler bu kesin.
Yine Japonya’da birçok yaşlıya ve bakıma muhtaç hastaya robotların eşlik ettiği düşünülürse, teknolojide bu kadar ilerlemiş bir toplumun nükleer santraller gibi tehlikeli yerlerde belli başlı işlerde neden hâlâ insanları kullandığını da anlayamıyorum doğrusu. Yoksa çok mu ütopik düşündüm?
Yeni bir self-servis akaryakıt istasyonu reklamından etkilenmiş olabilirim belki ama robotları iş hayatında daha efektif kullanmak, zaaflarla donatılmış insanları birçok kazadan koruyabilir gibi geliyor bana. Ne dersiniz?
