Bir süredir Artistanbul çalışanıyım. Ofiste bulunan bütün bilgisayarları teknik desteği olmayan ve bir grup amatör(!) programcının elinden çıkan Pardus işletim sistemine emanet etmişler.
ilk iş günü ofise geldiğimde Ali Abi’nin yüzünden biraz paniklemiş olduğu görünüyordu. Hoş geldin beş geldin dedikten sonra ufak çaplı bir birifing verdi. Elimizde 150 küsür sayfalık bir PDF dosya vardı. Bunun içindeki her sayfadan tek tek screenshot (ekran görüntüsü) alıp, resim dosyası olarak kaydedip, daha sonra bir video düzenleme yazılımı ile resimlerin arka arkaya slide-show gibi aktığı bir videoyu hazırlamamız gerekiyordu. Normalde ajans bu tip işlerle uğraşmadığından bu işleri gerçekleştirecek yazılımlara sahip değillerdi. Ali Abi “Sen ekran görüntülerini almaya başla ben videoyu düzenlemek için program arayacağım.” dedi ve şöyle 30 gün civarı deneme süresi olan video düzenleme yapabileceği ücretli bir program arıyordu…
Bilgisayarımın başına geçtiğimde devasa bir PDF dosyası ile karşı karşıyaydım. Kesin konsol hazretleri kendi içerisinde bu işi becerecek bir komuta sahiptir deyip, konsol içerisinde pdf yazıp 2 kere tab tuşuna bastım. Gerçekten bulduğum pdfimages adlı komut benim için yazılmış gibiydi $ pdfimages -j hamam.pdf
yazıp enter tuşuna bastığımda 150 civarında jpeg dosya 15 saniyede elimdeydi. Eğer Pardus kullanmıyor olsaydık aynı işi yapan bir yazılım için ödememiz gereken fiyat yaklaşık 60$ olacaktı. İşin daha da garibi bu işlemi yaparken bütün sayfalar için ayrı ayrı ayar yapmak zorunda kalabilirdik.
Daha sonra videonun düzenlenmesi aşamasına gelindi. Şöyle bir karar aldık; kdenlive adlı programı kullanacak ama bir sorun çıkarsa diye bir kişi de aynı videoyu Windows ortamındaki bir başka program ile oluşturacaktı. Tam bir yayla lezzet testi ortamı oluştu. Kim daha önce bitirecekti? Kim daha önce render alacaktı? Kdenlive ile diğer yazılım 1 kere render alana kadar biz 4 kere (bazı yerleri beyenmeyip değiştirdiğimiz için) render işlemi gerçekleştirdik. Bu video edit işinden ettiğimiz kâr ise tam olarak 500 $ (Adobe Premier Pro adlı programı kullansaydık 500 $ verecektik) idi. Resimlerin video haline getirilmeden önce 4erli 3erli gruplar halinde biraraya getirilmesi ve bir takım pürüzlerin temizlenmesi gerekiyordu. Bunu yapmak için benim hastası olduğum Gimp adlı programı kullandık. 8 MBlik Gimp’in 80 MBlik tif dosyalara attırdığı taklalar dillere destan olabilecek nitelikteydi (bilgisayarın başındaki adamı unutmamak lazım 😛 bana da bir alkış). Bunun yerine eğer piyasadaki en yaygın resim işleme programını kullansaydık yaklaşık 629 $’a malolacaktı.
Peki, ne oldu tüm bu süreçlerin sonunda? Uzun bir süredir danışmanlığını yaptığımız Aziz Sarıyer’in Hamam firması için yaptığı yeni koleksiyon, tamamen özgür yazılım ortamında yapılan bu sunum/tanıtım süreçlerinin ardından “Yılın En İyi Tasarımı” ödülünü aldı! Hazırlanan video çok beğenildi ve bütün etkinlik boyunca gösterimdeydi. Hatta hızını alamayıp dünyadaki en önemli tasarım etkinliklerinden biri olan “Paris Maison et Objet” etkinliğinde gösterime girdi. Linux üzerinde bir kara bulut dolaşır. Denir ki, Linux çoklu ortam işlerinde topaldır fakat Pardus yaşanılan bu ciddi ve hata kaldırmayacak sınavı başarılı bir şekilde verdi. Hem de bize yaklaşık 1200 $’lık bir tasarruf sağlayarak.
Notlar
- Burada -şu ücreti ödeseydik bu ücreti ödeseydik- şeklindeki yazdıklarıma gülüp aptal herif bilmemnewarez.com sitesinden o ücretli programların crack’lerini bulurum çatır çatır kullanırım ben diye düşünenler varsa şunu söyleyeyim ki, buradaki satın alma senaryoları saygıdeğer insanlar ve şirketler üzerinden düşünülmüştür.