Turkcell Zeka Gücü Ekibi İş Başında!

Türkiye’nin dört bir yanındaki Bilim ve Sanat Merkezleri’ne Turkcell Zeka Gücü Maker Laboratuvarları kurduğumuzu biliyor musunuz? 7-11 Mart tarihleri arasında ilk durağımız, Karadeniz’in yeşil kenti Ordu oldu.

Ordu’dan herkese merhaba!

Turkcell Zeka Gücü Projesi kapsamında ilk eğitimimizi vermek için 7 Mart 2016 günü Ordu BİLSEM (Bilim ve Sanat Merkezi) okuluna geldik. Heyecanlıyız! Birbirinden zeki çocuklarla karşılaşacağımıza eminiz.

Kısaca Turkcell Zeka Gücü Projesi’nden bahsetmek istiyorum. Turkcell Zeka Gücü Projesi, Türkiye’nin her bölgesinden pilot olarak belirlenen bir ilde bulunan BİLSEM okulunda, öğrencilerin Proje Tabanlı Öğrenme ve Tasarım Odaklı Düşünme alanındaki kapasitelerini geliştirmelerini amaçlayan ve bu yolla günümüz üreten bireylerini geleceğe hazırlayan, bu kapsamla Maker Hareketi’ne destek veren Turkcell Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi’dir.

Sizlere gün gün neler yaşandığı konusunda kısa bilgiler aktarmak istiyorum.

 

0. Gün – Hazırlık ve Heyecan

Okulu ilk görüşümüzde buranın büyük bir yer olduğu hemen gözümüze çarpan bir konuydu. İçeri girdiğimizde sıcakkanlı Ordu BİLSEM Okulları müdürümüz Muzaffer Yiğit Bey ve diğer idari kadroyla tanıştık. Sıcak bir sohbet ile okul hakkında daha fazla bilgi edinmeye başlamıştık. Teker teker tüm sınıfları bizlere gezdirerek BİLSEM Okulları’nda hangi türde eğitimler verildiğini şaşkınlıkla dinliyorduk.

An geldi bizim eğitimleri ulaştıracağımız Turkcell Zeka Gücü Laboratuvarı’nı bizlere sundular. Laboratuvar içerisinde bulunan malzemeleri açıp yerleştirme konusunda en az ben kadar diğer ders öğretmenlerimiz de heyecanlılardı. Kutular açıldı ve malzemeler teker teker incelenerek laboratuvar içerisine yerleştirildi.

Peki, bir Maker Laboratuvarı kurarken ne türlü malzemeler gerekiyor? Mesela, Turkcell’in Zeka Gücü Laboratuvarları’nda neler var?

Bu ayrı ve ilginç bir blog yazısı konusu olsun, ama özetle şunu söyleyeyim: Boyasından sıralarına kadar Turkcell tarafından yenilenen Zeka Gücü Laboratuvarları’nda her öğrenciye birer adet dizüstü bilgisayar ve çok sayıda Arduino kart sağlanıyor. Laboratuvarda ayrıca jumper’lardan LED’lere kadar uzanan kapsamlı birer elektronik seti, sensör kitleri ve matkaptan lehim aletine kadar bir atölyede olması gereken pek çok alet edevat mevcut.

Şüphesiz öğretmenlerimizi en çok heyecanlandıran şeylerden biri de, her laboratuvara kurulacak olan ve tamamen Türkiye’de geliştirilen Kupido 3 boyutlu yazıcıydı. Bu heyecanı bizler gördükten sonra öğrencilerde karşılacağımız heyecanı sabırsızlıkla bekler oldum. Bir yandan kurulum yapıyor, bir yandan etrafımdaki meraklı bakışların sahiplerine 3 boyutlu yazıcının sistematiğini çözmelerine yardımcı oluyordum.

Bu heyecan geceye kadar sürdü desem yalan olmaz, okuldan çıkasımız gelmiyordu. 🙂

 

1. Gün – Öğrencilerle Tanışma ve Merak (Maker)

Ertesi sabah öğrenciler biz sınıfa gitmeden çoktan yerlerini kapmış, öğretmenin içeriye girip bir an önce başlamasını bekliyorlardı. Sınıfa girdik ve kendimizi tanıttıktan sonra çoğunluğu 11-12 yaşlarında olan öğrencilerimizin meraklı sorularını cevaplamaya başladık. Onlara açık kaynaktan, özgür yazılımlardan ve Maker Hareketi’nden bahsettik. İçlerindeki “Merak” daha da artmıştı. Başarmıştık!

Bu arada şunu söylemeliyim. Türkiye’nin tüm illerinde var olan BİLSEM okulları, o şehirdeki özel yetenek ve yüksek zekâ sahibi çocukları okul sonrası ağırlayan birer özel eğitim kurumu. Özel eğitim kurumu derken bu okulların paralı olduğu anlaşılmasın. BİLSEM’lerin içindeki öğrenciler, öğretmenler ve izlenen öğretim metodolojileri özel.

Nitekim, Zeka Gücü Laboratuvarı için seçilen öğrenciler de Ordu’nun en zeki öğrencileri arasından seçilmiş çocuklardı. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınan özel izinle tüm bu eğitim boyunca okullarından izinli sayılan bu öğrencilerin kimisi her sabah Ünye’den (Merkeze 62 km) otobüse binerek geliyordu. Öğrencilerle tanışırken farkettik ki, her birinin zeka alanı farklıydı. Her birinin soru tarzları ve merak alanları farklıydı. Kimisi kodlama konusunda kendini geliştirmiş, kimisi robotik alanında ama her türlü bilgiye gerçekten açlardı.

Turkcell Zeka Gücü Projesi’nin amaçlarından bahsettik. Öğrencilerin aslında daha öncesinden Maker Hareketi ile ilgili birçok alanda bilgi sahibi olduğunu bizzat öğretmen ve öğrencilerden öğrendik. Mutlu olduğumuz kısım, Maker bir birey olarak nasıl üretecekleri konusundaki eksik parçaları tamamlayacağımızdı.

Öğrenciler kendi mobil uygulamalarını nasıl geliştirecekleri konusunda birçok bilgi edindiler ve AppInventor ile kendi projelerini ürettiler, yapılan çalışmaları birbirleri ile paylaştılar. Birim bilgi ile bu kadar çok proje çıkartmak eğitmen olarak bana şaşkınlık vermişti. Turkcell Zeka Gücü için hazırlanan eğitim kitabını öğrencilere takdim ettik. Okuyacaklarını bizzat sanmıyordum. Yanılmışım 🙂

 

2. Gün – Robotiğe Merhaba

Sınıfa girdiğimde bazı öğrenciler Tinkercad üzerinden modelleme yapıyor, bazıları Arduino kartını bilgisayarında deniyor, bazıları ise kendi mobil uygulamasını telefonuna yükleyip bana nasıl olduğunu soruyorlardı. Afallamıştım. Öğrencilere “Bunu nasıl yaptınız?” diye sorduğumda; “Akşam uyumadık, kitabı bitirdik öğretmenim” diye bir cevap alınca, o gün benden mutlusu olmayacağını anlamıştım.

Türkiye’deki en eğlenceli robotik yarışmalarından biri olan Bilim Kahramanları Buluşuyor / FLL (First Lego League) turnuvasına 5 yıldır katılım gösteren grup da yine benim sınıfım içerisinde yer alıyordu. Bu öğrencilerle önümüzdeki yıl FLL’e bir Zeka Gücü takımı kurarak katılmayı planlamış durumdayız.

Arduino temel bileşenlerinden bahsedip LED’lerle bir “Merhaba Dünya” uygulaması yaptırırken, öğrencilerin bununla yetinmeyip “trafik lambası” uygulaması yaptıkları an şaşkınlığımı gizleyemedim.

Bir günde 5 sensör, 3 LED ve 1 servo motor ile ortaya çıkan projeler (7 proje) sonrası artık bu grubun bir parçası olmuştum. Bu çocuklar müthiş ve ben bu bireylerin arasında yer almaktan çok mutluydum.

 

3. Gün – Modelleme ve Ürün Geliştirme

Çocuklar ve bizim için eğitimin son günü olsa da bitmeyecek bir merakın ve iletişimin bilinciyle hüzünlü değildik. Bugün, öğrencilere bu zamana kadar öğrettiğimiz tüm bilgileri harmanlayacak ve ortaya çıkartmış olduğumuz prototipleri nasıl bir araya getireceğimiz ve ürünleştireceğimiz konusunda bilgilendirmelerde bulunduk.

Arduino ile prototiplemiş oldukları ürünlerine önce AppInventor yazılımı üzerinden mobil uygulamalarını, daha sonrasından da ürün modellemesini Tinkercad üzerinden gerçekleştirdiler. 3 boyutlu yazıcı üzerinden nasıl kendi modellerinin çıktısını alabilecekleri konusunda bolca bilgi edindiler. Ürünlerinin çıktılarını aldılar, birleştirdiler, “dokundular”, bizim de yüreğimize dokundular.

 

Daha bitmedi…

Yeni nesilde nasıl bir potansiyelin olduğu görmek, bizi çok motive etti. Ordu ili sadece bizim için bir başlangıç. Türkiye’nin birçok bölgesindeki bu gizli yetenekleri ortaya çıkartmak için çalışıyoruz.

Bir sonraki durağımız Erzincan! Bizi takip etmeye devam edin.