Turkcell Zeka Gücü Ankara’da!

29-31 Mart tarihleri arasında Turkcell Zeka Gücü Projesi için Ankara’daydık. Halil Keskin ve ben, Ankara Yasemin Karakaya Bilim ve Sanat Merkezi’ndeki zeka küplerimizle buluştuk.

Ankara’ya ayak bastığımız ilk gün, Halil Keskin ve ben bavullarımızı bırakır bırakmaz okula gittik. Okula gittiğimizde kapıyı bize öğrencilerden biri açtı. Sonra hızlı adımlarla laboratuvara doğru yöneldik. İçeride bizi Esra öğretmen ve tatlı öğrencileri karşıladı. Esra Hanım bilişim teknolojileri derslerini veren, özverili bir öğretmendi ve bizi güleryüzüyle karşıladı. Derste de ihtiyaç duyduklarından dolayı biz gelene kadar bilgisayarları açmış ve kurulumlarını yapmıştı.

Turkcell’in baştan sona kurmuş olduğu Zeka Gücü Maker Laboratuvarı‘nın içi teknolojiyle dolu ve öğrencilerin eğitim boyunca ihtiyaç duyacağı tüm araç gereçler mevcut. Uygulamalarını yazacakları 10 adet dizüstü bilgisayar, eğitim süresince robotik eğitimi için gerekli olacak elektronik malzemeler ve projelerinin prototiplerini basabilmeleri için 3B yazıcıdan oluşan zengin bir içeriğe sahip.

Açılmamış malzeme kutularına giriştik biz de. İçlerinden çıkardığımız malzemelerin dikkatlice sayımlarını yaparak raflara yerleştirdik. Ders sürecinde kullanacağımız uygulamaların bilgisayarlara kurulumlarını yaptık. Son kontrollerimizi de yaptıktan sonra artık ertesi güne hazırdık.

Ankara BİLSEM’deki ilk eğitim günümüzde, öğrenciler çok sevecen ve heyecanlı bir şekilde karşıladılar bizi. Ankara BİLSEM’de yaptığımız bu atölye, benim de projedeki ilk eğitim deneyimim olacaktı. Önce öğrencilerle tanıştık. Kendimizi tanıttık. “Biz kimiz ve ne için gelmiştik? Maker kimdir? Neden önemlidir? Eğitim sürecinde birlikte neler yapacağız?” Tüm bu soruları yanıtladıktan sonra artık yavaş yavaş mobil uygulama geliştirmeye başlayabilirdik. İlk günümüzde AppInventor üzerinde nasıl mobil uygulama geliştirilir, temel ve olmazsa olmaz özellikleri üzerinde çalıştık. Öğrencilerin uygulamalarını telefonda da canlı canlı deneyebilmeleri için her birine Android işletim sistemli birer Turkcell T60 telefonu dağıttık.

Kendi yazdıkları mobil uygulamaları çalışır halde görmek, kullanmak, onlar için sevinç ve heyecan vericiydi. Gün sonunda güzel proje fikirleri çıkmaya başlamıştı bile. Ders sonuna geldiğimizi söylediğimde dersin bitmesini istemediklerini söylediler ve dileyenler için biraz daha kalarak çalışmaya devam ettik.

 

Ankara ve ilk mobil uygulamalar

İkinci günümüzde eğitim konumuz Arduino ve sensörleriydi. Robot yapımı için elektronik gerekliydi ve öğrencilerimiz başlamak için çok hevesli görünüyorlardı. Bir önceki akşam evlerinde App Inventor üzerinde çalışan geliştiren öğrenciler “Hocam size sorularımız var” diyerek geliştirmekte oldukları mobil uygulamaları gösterdiler. Verilen emeğin karşılığını, onların gözlerindeki ışıltıyı görmek, paha biçilemezdi. Ders aralarında kendi çalışmaları için sordukları soruları yanıtlandırarak onlara yardımcı olmaya çalıştık.

Günün asıl konusu Arduino’ya gelelim. Öğrenciler ilk başta “Biz elektronik bilmiyoruz” diyerek çekimser yaklaştılar fakat gözlerini korkutmamalarını, her şeyin görünenden daha kolay olabileceğini söyleyerek onlara yardımcı olduk. Konuları anlattıkça ve birlikte uygulamalar yaptıkça, gerçekten de eğlenceli olduğunu ve yapabileceklerini gördüler. Trafik lambalarından başlayıp, birkaç sensörü bir arada kullandıkları çeşitli uygulamalara kadar farklı çalışmalar yaptık. Günün sonunda yine yorgun da olsa, gülen yüzlerle ayrılmak mutluluk vericiydi.:)

 

Üç boyutlu yazıcılarla tanışma

Üçüncü gün, son eğitim günümüzde üç boyutlu tasarım yapacağımızı ve çıktı alabileceğimizi söylediğimizde yine heyecanla ve sevinçle karşılık verdiler. Hatta Tinkercad’in adını verdiğim an çoğu öğrenci web sitesine girerek hesaplarını almışlardı bile :). Yaşları sebebiyle geliştirici hesabı alamayan öğrencilere de yardımcı olduktan sonra birlikte üç boyutlu tasarımlar yaptık. Daha ben söylemeden kendi tasarımlarına başlayarak birbirinden güzel çizimler yapıyorlardı.

Programın önemli noktalarını gösterdikten sonra nasıl çıktı alacağımız konusuna gelmişti sıra. 3B yazıcının çalışma prensibinden bahsettik. Katman katman bastığını, özel baskılarda ne gibi noktalara dikkat edilmesi gerektiğini, hangi dosya formatında basılabileceğini anlattık. Artık herkes projelerini tasarlamak ve prototiplerinin baskısını almak için hazırdı. Öğrencilerden sonra, dileyen tüm öğretmenler için de 3B yazıcı eğitimi verdik. Nasıl tasarım yapılacağı, hazır tasarımları hangi ortamlardan bulabilecekleri ve kendi projelerini paylaşabilecekleri ortamlar konusunda bilgilendirme yaparak nasıl çıktı alacaklarını anlattık. Öğretmenler de bu konuda isteklilerdi. Bu da bizi mutlu ediyordu.

Karşımızda öğrenmeye böylesine istekli ve heyecanlı bir grup olunca, her şey bizim için de daha güzelleşti ve keyiflendi. Eğitim sonunda velilerden de bolca güzel mesajlar aldık. Çocuklarının güzel şeyler başardığını duyduklarındaki mutlulukları şahaneydi.

Ders aralarında bize çay, kahve ikramı yapan görevlilere, üç gün boyunca bizimle olan ve hem yardım edip hem ilgiyle dinleyen Esra öğretmene, Lale öğretmene, yine iki gün boyunca derslerimize katılan Bahar öğretmene ve tüm diğer öğretmenlerimize ayrı ayrı teşekkürler!

Zeka küplerimizin nice güzel projelere imza atmaları ümidiyle. Teşekkürler Ankara BİLSEM!