İkinci Şanslar

Merhaba. Ben Anıl Özbek. Yaz stajını Artistanbul’da yapacak bir bilgisayar mühendisliği ikinci sınıf öğrencisiyim. Bu, Artistanbul’da ilk stajım ama ilk bulunuşum değil, işler de burada biraz ilginçleşmeye başlıyor.

2010 Haziranı’nın ortasından 2010 Ekim sonuna kadar Pardus/Özgürlükİçin topluluk süreçlerinde Artistanbul’da çalışmıştım, bir elektronik öğretmenliği mezunu olarak. Tempolu, eğlenceli ve kişisel nedenlerimden dolayı çok erkenden sonlandırdığım bir dönemdi benim için. Kısa bir çalışma hayatından sonra sanki milyon dolarlık yazılımını veya şirketini satmış da erken emekliliğin tadını çıkarmaya karar vermiş girişimci gibi bir süre çalışmaya ara verdim. Bir süre dediğim bu zaman dilimi eminim başka gezegenlerde bazı canlıların evrim geçirmesine yetmiş de artmıştır bile, neyse bu konumuz değil, dünyamıza dönelim.

Çalışma hayatıma ara verdiğim dönemde pek boşa vakit geçirmesem de kendim için en faydalı şeyler yerine ikincil, üçüncül önemdeki şeylerle uğraştığımı da itiraf edeyim, hazır konusu geçmişken. Aslında ne yapmak istediğimden hayatta çok az konuda olduğum kadar emindim ama cesaret edemiyordum. Bu sürünceme 2013 yılına kadar sürdü, o yıl ailemde büyük bir sağlık sorunu baş gösterdi. Neyse ki bu dönemi atlattık ve bununla da kalmayıp hayatın bir şeylerden çekinmek için pek de uygun bir yer olmadığını tekrar hatırladım. Böylece, Düzce Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği lisans programına ve Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Mühendisliği yüksek lisans programına başladım, eğitim hayatına tekrar dönüş yaparak. Şu an iki programı da yarıladım diyebilirim. Bir terslik çıkmazsa bu programları bitirip doktoraya başlayacağım.

 

İkinci şanslar önemlidir

Hayat bana belki ben peşlerinden hiç koşmadığım için geç de olsa hep ikinci şanslar verdi, sağolsun. Sadece ikinci üniversitemi okuyabilmek değil, daha pek çok konuda da ikinci şanslarım oldu. Örneğin üniversitenin bilgi işlem biriminde ve başvurduğum bir şirketteki stajyer kontenjanları dolduğu için bu yazı staj yapmadan sadece yaz okuluna ve fırsat olursa Linux Yaz Kampı’na katılarak geçireceğimi düşünürken, Twitter’da yazdığım şöyle bir ileti sonrasındaki e-postalaşma ve telefonlaşmalardan sonra kendimi çok tanıdık bir yerde, Artistanbul’da staj yaparken buldum:

 

Stajyerim ama şirketin en eskisiyim!

Çalıştığım dönemden şimdiye ekip, Ali Işıngör ve Özlem Işıngör dışında tamamen yenilenmiş. İçlerinden bazılarını özgür yazılım topluluklarından ve yaptıkları çalışmalardan internet ortamında tanıyor olsam da, yüz yüz ilk defa staj döneminde tanıştım ekibin geri kalanıyla. Hepsi -yanlarında staj yapıyorum diye söylemiyorum- harika insanlar.

Stajımın ilk dönemini Ali Işıngör, Halil Keskin, Oğuzhan Kayar ve Deniz Erkul ile birlikte çocuklara programlamayı, elektroniği ve kendin yap kültürünü bir arada öğreten bir kitabın yeni baskısını hazırlamakla geçiriyorum. Bu ilk dönemin sonuna doğru 3B yazıcılarla ilgili de birkaç çalışma yapıp, stajımın ikinci döneminde kodlamayla daha ilgili çalışmalar için Erkan Çakmak ve Onur Güzel’in üzerindeki Python/Django tabanlı bazı yazılım geliştirme işlerine yardımcı olmaya çalışacağım kısmetse.

Sanırım bir stajım nasıl geçti yazısına da fırsatım olabilir, o zamana kadar son söyleyeceklerim şunlar:

• İstanbul’da bilgisayar mühendisliği üzerine staj yapacak güzel bir yer arıyorsanız Artistanbul Kariyer sayfasına göz atabilir,
• Artistanbul’un nerede ve nasıl bir yer olduğu hakkında daha çok bilgi istiyorsanız Ofisi Taşıdık! günlük yazısını okuyabilir,
• İzleyecek bir film arıyorsanız, Robert De Niro ve Anne Hathaway’in başrollerinde oynadığı The Intern‘e şans verebilirsiniz.