3 Boyutlu Tasarım ve Çocukların Eğitimindeki Önemi

Maker eğitimlerinin vazgeçilmez parçalarından biri olan 3 boyutlu modelleme ve baskı, kendi ürünlerimizi gerçek boyut ve maddelerle üretmeden önceki prototip halini yapmak için ya da günlük hayatta kullanabileceğimiz küçük mekanik aletler, kalemlik, oyuncak, biblo gibi basit ve kullanışlı eşyalar üretmek için kullanılabiliyor.

Prototipleme dediğimiz kullanım şeklinde, mimarların projelerini uygulamaya geçirmeden önceki maketler olarak düşünebilirsiniz. Artık daha kaliteli baskılarla bunun için de kullanılıyor. Bireysel kullanımda yurtdışında işi büyütüp kendi minyatür şatosunu bile basan çılgınlar mevcut :). Şuradan bakabilirsiniz:

• http://www.totalkustom.com/3d-castle-completed.html

En popüler ev düzenleme ve mobilya markalarından biri olan IKEA’nın kaşık, masa ve sandalyelerini önce 3 boyutlu baskısını alıp gördüklerini, biliyor muydunuz? Peki ya NASA’nın uzayda 3B yazıcı kullandığını? Tahmin edeceğiniz üzere uzaya gönderilen uydular da mekanik aygıtlar olduğu için ortam şartlarına göre bazen onarımlara ve yeni parçalara ihtiyaç duyulabiliyor. Bunun üzerine NASA çözüm olarak uzaya 3 boyutlu yazıcı gönderdi ve yeniden üretime geçmek, uzaya uydu fırlatmak gibi büyük bir mali yükten de kurtulmuş oldu.

Made in Space projesini incelemek isteyenler için:

• http://www.madeinspace.us/

 

Çocukların eğitimindeki önemi

Çocuklar belli bir yaşa kadar soyut kavramları zihinlerinde kurgulayamazlar ve dolayısıyla bu kavramları onlara mümkün olduğunca somutlaştırarak sunmak gerekir. Bir hız problemini anlatırken gerçek hayattan örnekler, vücut diliyle ya da elimizdeki malzemelerle küçük drama oyunları yaparak göstermeye çalışırız. Örneğin; bir öğrencinin güneş olup diğer arkadaşlarının da gezegenler olup sırayla güneşin etrafında döndürmek gibi. Günümüz teknolojisiyle beraber bu gibi faaliyetlere destek olarak derslerde kullanıldığında, daha çabuk ve kolay öğrenme sağlanıyor. Güneş sisteminin 3 boyutlu bir modelini bastığımızda hem gezegen şekillerini daha kolay görecek hem de somut bir varlığa dokunmuş olacak.

3 boyutlu tasarım ve baskıyı kullanmak için bu sadece küçük bir örnek. Kullanım alanları hayal gücünüzle elbette daha da genişletilebilir. İlköğretim ve ortaokul öğrencilerinin yaş gruplarını göz önünde bulunduralım. Hayal güçlerine henüz ket vurulmamış ve öğrenme düzeyleri de fazlasıyla yüksek. Onlara yeteneklerini kullanabilecekleri, hayallerinde kurguladıkları maddeleri, aygıtları yapabilecekleri bir ortam olduğunu söyleyin ve onlara yol gösterin. Göreceğiniz sonuçlar sizi yaratıcılıklarıyla şaşırtacak. Artistanbul olarak verdiğimiz eğitimlerden City X Projesi‘nde öğrenciden uzaydaki bir gezegende yaşamaya giden vatandaşlarımızın problemlerine çözümler aranır. Her öğrenci icatlarını uzay koşullarına göre geliştirmek zorundadır. Bunun sonucunda da birbirinden fantastik ürünler ortaya çıkaran öğrenciler, Tinkercad uygulamasını kullanarak ürünlerinin 3 boyutlu tasarımlarını yaptılar.

3 Boyutlu Tasarım ve verimlilik

Hayal edip tasarladıkları ürünleri somut bir madde olarak ellerinde tutabilmek onlar için mükemmel bir deneyimdi. “Ben de yapabilirim” özgüvenini onlara ölçülü bir biçimde kazandırmada etkili bir yöntem. Hem icadı hayat buluyor hem de nerede hata yaptığını canlı ve uygulamalı örnek üzerinden görebiliyor.

Geleneksel eğitim sistemine baktığımızda birçok konuda öğrencilerin hayal güçlerinin kısıtlandığını görebiliyoruz. Onların sınır tanımayan güzellikteki hayal dünyalarına ket vurularak “bunu yapamazsın, imkânsız” denebiliyor. Halbuki öğrenciye imkânsızı öğretmek yerine çözüm aramaya yönlendirmek, o anki teknolojik imkânların yetmediği kısımları da çözebilmelerine olanak sağlayabilir. Gelecek nesillerimize olan umudumuzu yitirmemek için onların hayal güçlerini kısıtlamayalım.

Çocuklara farklı bir bakış açısı, gerçeklik hissi ve daha birçok yönden katkı sağlayan 3 boyutlu tasarım ve baskı, eğitime entegre edilebilecek ve edilmesi gereken teknolojiler arasında en önemlilerinden biri. Öğrencilere bilişsel, duyuşsal ve kinestetik alanlarda katkı sağlayarak üretmeyi düşündükleri materyalleri ya da derste bağdaştırılarak işlenen herhangi bir konuyu, daha somut ve kalıcı bir şekilde kavramalarına olanak tanır.

İşin özü şu ki; eğitim içerisine teknolojiyi doğru yerinde ve doğru zamanında yerleştirdiğimizde asıl verimi elde ederiz. Bunun için de yeniliklere ve farklı bakış açılarına daima açık kalmalı ve “Nasıl kullanılabilir?”, “Gerçekten de hangi noktada ihtiyaç var?” soruları düşünülerek hareket edilmelidir.

Bir başka eğitim yazısında görüşmek üzere.

 

Açılış görseli: https://goo.gl/47bQdB