Muş Korkut Alazlı İlkokulu’ndan Selam Var
Muş Korkut Alazlı İlkokulu’nda öğretmenlik yapan Selin Karagümüş ile üniversite yıllarından bu yana süren bir dostluğumuz vardır. Üniversitedeyken iki alt dönemimdeydi ve mezun olduktan sonra da iletişimimiz devam etti. Selin ile aynı bölümde BÖTE’deydik. BÖTE’den mezun olduktan sonra iki seçeneğiniz vardır; ya KPSS sınavı ile öğretmen olarak atanmak ya da kendinizi bölümün geniş bilgi dağarcığı içinden seçtiğiniz bir dalda kendinizi geliştirerek kariyerinize devam etmek. Selin bunlardan ilkini seçerek Muş Alazlı İlkokulu’na atandı ve bir buçuk yıldır orada Bilişim Teknolojileri öğretmenliği yapıyor.
Muş Korkut Alazlı İlkokulu’nda öğrenciler için olanaklar biraz kısıtlı. Şöyle anlatayım; İstanbul’da ya da büyük şehirlerdeki birçok okuldaki gibi bildiğimiz sıcak sınıflar, bilgisayar laboratuvarı kurulmuş ve dolu bir kütüphanesi olan bir okul değil maalesef. Bunun yanında öğrencilerin ailelerinin maddi durumları da pek iyi değil. Hani televizyonda istediği ayakkabıyı alamayan ya da okula çıplak ayakkabıyla giden çocukları görüp içimiz cız ediyor ya, işte onlar gerçekte de var.
Muş Korkut Alazlı İlkokulu ile tanışmamız
31 Mart 2016 tarihinde, Ali Bey‘in doğum günü sebebiyle yazdığı “Bir Doğumgünü Ricası” adlı bir blog yazısı vardı. Bu yazısında, doğumgünü hediyesi olarak Ordu’daki bir devlet okulunda okuyan çocuklarımız için kitap toplamaya yönelik bir ricada bulmuştu. Bu ricası o kadar güzel bir şekilde karşılandı ki, ofisimize günlerce kitap gönderildi. Bunların bir kısmını Ordu Kökenli Ortaokulu’na bir kısmını da Mardin Sivrice Ortaokulu’na gönderdik. Gönderdiğimiz çocukların mutluluklarını ve kitapları gönderenlere teşekkürümüzü görmek için şu yazıya bakabilirsiniz. Kitapları gönderdikten sonra da bir süre daha hediye kitaplar gelmeye devam etti. Onları da başka bir okula gönderebilmek için biriktirmiştik.
Geçtiğimiz yaz tatilinde Selin ile bir araya geldik. Ofisimize beni ziyarete geldiğinde Ali Bey ile tanıştı. Beni beklerken biraz sohbet ettiler. O sırada Ali Bey, Selin’in çalıştığı okulda olanakların kısıtlı olduğunu öğrenince aklına şahane bir fikir geldi. Elimizde biriktirdiğimiz kitapları Muş’taki ilkokula göndermek. Selin’e kitapları gösterdiğimizde her birini inceleyip çocukların programlamayla ilgili neler öğrenebileceklerini, onlara daha fazla şey katabileceğini hayal ettikçe daha mutlu oluyordu.
Tatil sonrasında kitapları toparladık ve içine küçük de bir mektup koyarak Muş’a gönderdik. Bu da aldığımız geri dönüt:
Kitapları gönderen herkese sonsuz teşekkürler. Daha fazla çocuğa umut olabilmek ümidiyle.
