Sessiz İlin Sessiz Öğrencileri: Burdur BİLSEM
Zeka Gücü eğitimlerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. 2018 yılında laboratuvar kurup, eğitim vereceğimiz okulların ilki Burdur Alpaslan Ali Can Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) oldu.
27 Mayıs Pazar sabahı 08:30 uçağıyla ilk Antalya Havalimanı’na oradan da otobüsle Burdur’a geçtim. Otobüs terminalinde beni Burdur BİLSEM’in müdürü Muhammet Bey karşıladı. Hızlıca otelime eşyalarımı bıraktıktan sonra Burdur BİLSEM’e geçtik. Kurulumu yaparken Muhammet Bey ile biraz sohbet etme fırsatı bulduk.
Burdur BİLSEM, 2007 yılında faaliyete geçmiş kurumlardan birisi. Şehir nüfusunun az olması sebebiyle kurumdaki öğrenci sayısı da epey az. Alpaslan Ali Can BİLSEM’in ismi Burdur’lu bir işadamının ölen oğlunun isminden geliyor. Bina önceden özel bir kuruma aitken devlete geçtikten sonra Burdur BİLSEM’e veriliyor. Kurum da Alpaslan Ali Can ismini değiştirmeyip, aynı isimle faaliyet göstermeye devam ediyor. Burdur BİLSEM, binasını bir anaokuluyla da beraber paylaşıyor. Muhammet Bey de hem Burdur BİLSEM’in hem de anaokulunun müdürlüğünü yapıyor. Muhammet Bey ile sohbetimizi tamamladıktan sonra hiç vakit kaybetmeden kuruluma başladık. Malzemelerimizi yerleştirip, kurulumu tamamladıktan sonra okuldan ayrıldık. Artık minik zeka küplerimizle ilk dersimizi yapmaya hazırdık.
Eğitimlerin 1. günü
Eğitimin ilk günü sınıfa girdiğimde beni birbirinden renkli 13 minik öğrencim karşıladı. Tanışma etkinliğimizi havanında güzel olması sebebiyle öğrencilerle birlikte kurumun bahçesinde yaptık. Öğrencilere Zeka Gücü Projesi‘nden ve beş gün boyunca yapacağımız eğitimlerden bahsettim. Öğrencilerle birlikte Maker Olmak ve Özgür Yazılım konuları üzerinde tartıştık. Daha sonra hep birlikte sınıfa geçip Arduino eğitimlerimize başladık.
Öğrencilerden bazıları Arduino ile daha önce çalışmışken bir kısmı da Arduino’yu ilk defa görüyordu. İlk olarak Arduino IDE arayüzünü inceledik. Daha sonra hep birlikte sensörleri tek tek kullanarak uygulamalar yaptık. Dersin sonunda Arduino konusunda bilgi sahibi olduğunu söyleyen öğrencilerim aslında bilgi sahibi olmadıklarını, bu zamana kadar her şeyi tahtadan bakıp yaptıklarını fark ettiler. Bu durum benim için de bir ders niteliğindeydi. Bizler öğrencileri ezberci eğitimden ne kadar uzak tutmaya çalışsak da maalesef hâlâ bu sistemden yana öğretmenler olduğunu ders sonunda görmüş olduk. Bu zamana kadar tahtadan bakıp kodları yazan öğrencilerin ilk defa kendi başına bir kod satırını yazmış olması, hata yaparken bile duyduğu mutluluğu görmenizi isterdim. Gün boyunca hepsi kod satırının sonuna noktalı virgülü koymayı unutmuş, ben biraz söylenmiş olsam da herkes için çok keyifli bir gün oldu :).
Eğitimin 2. günü
Eğitimin ikinci gününde mobil programlamaya giriş yaparak dersimize başladık. Öğrencilerle birlikte ilk olarak App Inventor ve bilgisayardan uygulamalarımızı test edebilmek amacıyla Emülator uygulamasının kurulumunu öğrendik. Daha sonra hep birlikte App Inventor programının arayüzünü inceleyip, uygulamalarımızı hazırladık. Uygulamalarını test etmesi amacıyla bazı öğrencilerime Turkcell T60 test telefonu verirken bazıları da emülatör üzerinden uygulamalarını test etti. Test sırasında bazı aksilikler yaşasak da hem öğrenciler hem de benim için keyifli bir gün oldu :). Burdur BİLSEM’deki öğrencilerimle ikinci eğitim günümüzü de böylece tamamlamış olduk.
Burdur BİLSEM’de eğitimin 3. günü
Eğitimlerimizin üçüncü gününde hayal gücümüzün sınırlarını zorlayıp, değişik tasarımlar hazırlamanın zamanı gelmişti. Öğrencilerle ilk olarak 3B tasarım, baskı öncesi ve baskı sonrası yapılması gereken adımları anlattıktan sonra Tinkercad programına giriş yaptık. Daha sonra hep birlikte Tinkercad programının arayüzünü inceledik. Öğrencilere Tinkercad programını anlattıktan sonra uygulamalarını hazırlamaları için biraz süre verdim. Öğle arasına kadar öğrencilerden birbirinden değişik ve güzel bir sürü tasarım geldi.
Öğleden sonraysa öğrencilerle birlikte baskı öncesi son ayarlamaları yapmak için Cura programını incelemeye başladık. Destek, baskı hızını ayarlama, katman kalitesi gibi işlemleri Cura programı üzerinde inceledik. Cura programını inceledikten sonra öğrencilerle birlikte üç boyutlu yazıcı üzerinde filament değişimi, kalibrasyon ayarlama ve baskı alma işlemlerini öğrendik. Öğrenciler Tinkercad programını App Inventor’a göre daha çok sevdiler. Hayalgüçlerini kullanarak değişik projeler hazırladılar. Güzel ama bir o kadar da yoğun geçen üçüncü gün eğitimlerinin ardından artık proje günü için hazırdık :).
Proje günü
Yoğun geçen üç günün ardından meyvelerini topladığımız, yaratıcı ve renkli çocukların kendileri gibi renkli çalışmalar çıkardığı bir proje gününe daha gelmiştik. Sabah sınıfa girdiğimde öğrencilerimin çoğu proje fikirlerini düşünmüştü ve bir an önce başlamak için can atıyordu :). Hiç vakit kaybetmeden öğrenciler işbirliği içinde ihtiyaç duyduğu malzemeleri belirleyip proje hazırlıklarına başladı. Bazı öğrencilerim Arduino ile proje çıkarırken bir kısmı App Inventor üzerinden bir kısmı da Tinkercad programı üzerinden proje çalışmalarını hazırladı. Herkes için yoğun bir gün olsa da çocukların hiçbir şekilde yardım almadan proje çıkarmaları onları da fazlasıyla mutlu etti :). Müzik, dans ve projeler eşliğinde hem yorulup hem de eğlendiğimiz bir proje günü geçirdik. Öğrenciler çalışmalarını tamamladıktan sonra da proje günümüzü tamamladık.
Eğitimin 5. günü
Zeka Gücü Projesi kapsamında bu yıl kurduğumuz laboratuvarlara Sphero Mini ve Parrot Mambo Drone setleri de göndermeye başladık. Bu yıl da Burdur BİLSEM’de ilk olarak bu eğitimlere başlamış olduk. Öğrenciler Sphero ve Drone’ları görünce çok heyecanlandılar. Hiç vakit kaybetmeden Sphero eğitimiyle güne başladık. Öğrencileri gruplara ayırıp, her gruba birer adet Sphero Mini verdim. Daha sonra Sphero EDU uygulaması üzerinde öğrencilerle birlikte çalışmalar yaptık. Daha sonra öğrencilerle birlikte Sphero Mini’leri kullanarak bir turnuva gerçekleştirdik. Okulun koridoruna bantlar çekerek turnuva alanı oluşturduk. Öğrenciler turnuva alanını inceledikten sonra Sphero EDU uygulaması üzerinde Sphero toplarını kodlayarak diğer arkadaşlarıyla yarıştılar :).
Sphero eğitiminden sonra öğrencilerle birlikte Parrot Mambo Drone’ları inceledik. Sphero eğitiminde olduğu gibi drone eğitiminde de öğrencileri gruplara böldük ve birer adet drone verdik. Daha sonra öğrencilerle birlikte sınıf içinde bir test sürüşü yaptık. Öğrencilerle birlikte Blockly ve Tynker programlama araçlarını inceledik. Cep telefonunda da Parrot Mambo Drone’ları kullanabildiğimiz FreeFlight Mini uygulamasını inceledik. Daha sonra öğrencilerle birlikte okulun bahçesine çıkıp dronelarımızı uçurduk :). Böylece Zeka Gücü eğitimlerimizi de tamamlamış olduk :).
Arduino IDE üzerinde çalışırken öğrencilerimin satır sonunda noktalı virgülü unuttuklarını sizlere bahsetmiştim. Bu benimle onlar arasında da bir eğlence malzemesi olmuştu :). Proje gününde de öğrencilerimin noktalı virgül koymayı unutmadığını görünce bunu kutlamak adına bir pasta hazırlattım. Drone eğitimlerinden sonra onlara da sürpriz yaparak okulun bahçesinde pastamızı kestik. Hem onlar hem de benim için çok güzel bir anı oldu. Öğrencilerle pastalarımızı yedikten sonra vedalaşıp Burdur’daki Zeka Gücü eğitimlerimizi de böylece tamamlamış olduk.
Burdur hakkında
Burdur, Türkiye’nin göller yöresinde yer alan, Akdeniz bölgesine bağlı küçük şirin ilimizden birisi. Şehir merkezi Burdur Gölü’nün çevresine kurulmuş fakat gölün 200 metreden fazla yakınına bina yapamıyorsunuz. Şehre ilk girdiğinizde sizi sakin ve kalabalıktan uzak bir yerleşim yeri karşılıyor. Şehrin nüfusu çok az olmasından dolayı sessiz bir şehir diyebilirim. Şehir merkezinde kaybolmaya kalkarsanız başaramazsınız çünkü her yol Cumhuriyet Meydanı’na çıkıyor :). İnsanlarının sıcakkanlı ve sevecen olması da şehre ayrı bir güzellik katıyor. Günün her saatinde gönül rahatlığıyla Burdur’da dolaşabilir şehrin tadını çıkarabilirsiniz.
Burdur’a gittiğinizde şehir merkezine yakın gezebileceğiniz yerler arasında Burdur Gölü ve İncesu Mağarası geliyor. Burdur Gölü şehir merkezine 8 km, İncesu Mağarası ise 13 km. Yolunuz Burdur’a düşerse buraları ziyaret etmeden gitmeyin derim. Anadolu’yu Pac-Man gibi yiyerek geldiğimi artık ağır sultan bile duydu :). Sizin için de önereceğim birkaç yemek yerini ve denemeniz gereken meşhur lezzetleri aşağıda sıraladım :).
- Toros Lokantası – Toros Köftesi/Burdur Şiş
- Kabak Kemane – Fıstıklı Beyti
- Şişçi Hasan – Burdur Şiş
- Öz Sarı Lokantası – Burdur Şiş
- Cumhuriyet Meydanı’nda Pasaport Pizza’nın karşısında Burdur’un yöresel ürünlerini satan bir dükkan var. Buranın da cevizli ezmesini yemeden dönmeyin.
- Kaldığım otelde Yeşilova usulü dedikleri bir tost yedim :). Aman dikkat! Yeşilova usulüyle yapılan tostla Yeşilova tostu ayrı. Sizi kandırmaya çalışırlarsa da sakın inanmayın. Yeşilova usulü olan tost, bildiğimiz tostlara daha yakınken, Yeşilova tostuysa kıyma, maydanoz ve farklı baharatlarla hazırlanan değişik bir lezzet. Muhakkak tatmanızı tavsiye ederim :).
Konaklama için de nerede kalabilirim diye düşünenler şehir merkezinde Grand Özeren isminde bir otel var. Şehirdeki nezih ve temiz otellerden birisi. Çalışanların pozitif enerjisi otele de yansımış. Eğer yolunuz Burdur’a düşerse ve konaklamak isterseniz bu oteli gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz.
Teşekkür listemiz
Sıra geldi teşekkür kısmına :). Listemiz epey uzun. İlk olarak eğitim süresi boyunca her türlü yardımı sağlayan Halil Bey, Suat Bey ve Melek Hanım’a, misafirperverlikleriyle beni evimdeymişim gibi hissettiren kurum müdürü Muhammet Bey ve Tuncay Bey’e teşekkürlerimi bir borç bilirim :). Ayrıca okulda çalışan tüm hocalarıma da güzel sohbetleri için çok ama çok teşekkür ederim :). Listemin sonunda kaldığım oteldeki otel müdürü Hasan Bey’e ve otel çalışanlarına da ayrıca teşekkürlerimi bir borç biliyorum. Her türlü yardımı ve desteği sağladıkları için, beni evimdeymişim gibi hissettirdikleri için çok ama çok teşekkür ederim.
Bir başka blog yazımda görüşmek dileğiyle.