Artistanbul’da Stajyör Olmak
Selamlar, ben Berkay Utku Pak. Bu sene hazırlık sınıfını geçerek 1. sınıf Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi oldum. Burada staja başlama sebebim özelikle Artistanbul firmasının Open Source yazılım ve Maker alanında Türkiye’deki en iyilerinden olmasıydı.
Anlatabildiğim kadarıyla sizlere Artistanbul’daki ortamı ve stajımın ilk haftalarını paylaşacağım.
Staja başlarken ilk sabah metroda düşündüğüm tek şey “Acaba oradakiler beni yer mi?” düşüncesiydi. Bana bahsedildiği şekilde söylemek gerekirse, içerideki herkesin canavar olduğu söylenmişti. Meğerse kastettikleri alanlarında en iyileri olmalarıymış. Şirkette ilk sabah herkesten korkarak adımımı attığımda kapıyı açan Agavni Abla’nın kendi evladını gurbet dönüşünde karşılarmış misali harika bir aile sıcaklığı ve Yaz Gülü’nün meraklı ve bir o kadar sevimli bakışlarıyla karşılaştım. Buna rağmen Berkin Abi‘nin ve Akın Abi‘nin işten kafasını kaldırmamasıyla iyice korkmuştum. Yaklaşık yarım saat sonra Ali Abi‘nin gelmesiyle en azından az da olsa rahatlamıştım. Herkes toplandığındaysa bir anda başlayıp aralıksız devam eden 1,5 saatlik şakalar ve espriler eşliğinde bir çalışma ortamının aile ortamı kadar sıcak olabileceğinin farkına varıyorsunuz. Kafanızda olan ve oluşabilecek iş, çalışma ve uyum gibi duvarlar, saatler içinde yıkılıp yerini hızla bu güzel ortamda nasıl daha fazla kalabilirim sorusu alıyor.
İlk sabah, her pazartesi yapılan genel toplantıdaki görev dağılımıyla başladı. İş ve görev dağılımı yapılırken sıra bana geldiğindeyse görevim yeni projemiz olan Mucitiz.Biz‘e içerik hazırlamaktı. Bunun içinde Arduino ile yaratıcı fikirler kullanmam gerektiğini söylediler. Böylece ilk haftam Deniz Abla‘nın önüme yığınla koyup anlattığı Arduino sensörlerini tanımamla geçti. Arduino’yu öğrenmesi sandığınızdan daha kolay. Ek olarak Mucitiz.Biz‘de tester olarak bulduğum her basit hatayı Gizem Abla‘ya gönderince birkaç küçük ölüm tehlikesi geçirdim. Neyse ki merhamet etti…
İlk projem
İkinci hafta Ordu’daki Zeka Gücü eğitiminden gelen Gamze Abla‘nın bana “Stajyör” demesiyle başladı. Sonrasında herkesin tatlı getirmesiyle pazartesi sendromunu cumaya kadar ötelememizle devam etti. Böylece işe Mucitiz.biz’e gireceğim ilk proje olan Doğalgaz Kaçağı Sensörü‘nü birleştirip kodlarını yazarak başladım. Satır satır yazdığım her koda açıklama yazdım. En azından çalışması gereken kodların bir kütüphane hatası yüzünden (çözümü 3 dk) çalışmaması sebebiyle 2 gün boyunca kafamı duvara vurmamla geçti. Sonunda projenin Mucitiz.Biz portalına girilme işlemine başladım. Yaklaşık bir günüm projenin uygulama adımlarını yazıp silmekle geçti. Bir şeyleri anlatmakta yeterince yetkin olmadığımı fark etmem çok sürmedi. O kadar kitap okumama rağmen hâlâ yazarken kafamdakileri yazıya dökememek biraz kötü hissettirdi. En sonunda bu işlem de bitince geriye projeyi son haline getirmek kaldı. Son basamak olarak kapak fotoğrafı ve birleştirme kısmının anlatımı kaldığında küçük bir hata yüzünden kendi projemden atıldım. Umarım bu hafta devam edip bitireceğim.
Son olarak binbir merdivenle çıkılan küçük ama içine dünyaları sığdırdığımız ofisimizde, iş ortamından çok aile ortamının baskın olduğu çok eğlenceli bir dünyamız var. Gerek Yaz Gülü’nün bir anda çıkıp kendini sevdirmesi gerek öğreneceğim yeni bilgilerle çok güzel bir staj beni bekliyor.