Yeni Bir Başlangıç: Artistanbul

Merhabalar, beni tanımayanlar için Artistanbul ekibinin yeni üyesi Elif Gürtan. Marmara Üniversitesi BÖTE bölümünü bitirdikten sonra özel bir okulda 4 yıl öğretmenlik, 1 yıl kadar da Eğitim Teknolojileri Uzmanı olarak görev aldım.

Çalıştığım dönemlerde yolum Ali Işıngör ile kesişti. Artistanbul firmasının eğitim departmanının yaptığı çalışmaları Ali Abi’den dinledikten sonra aldığım ani bir kararla kendimi Artistanbul’da çalışırken buldum. Şimdilik bu kadarını bilmenizin, zaman içinde yazılarımı okudukça beni tanımanızın daha güzel olduğu düşüncesindeyim. Ofis içinde ve ofis dışında neler yaptığımızı anlattıkça benim kadar heyecanlanacağınıza eminim.

Ali Abi ile ilk konuştuğumuzda Mardin Midyat Sivrice Ortaokulu‘nda yapılan Zeka Gücü eğitiminin hikâyesini dinlediğimde çok etkilenmiştim. İçimden “Bir an önce bu ekibin bir parçası olmalıyım.” dedim. Bugünde kendimi Turkcell Zeka Gücü Projesi kapsamında Van BİLSEM’de buldum. Bu yazımı da Van’daki otel odamdan yazıyorum. Artık ekibin de Zeka Gücü Projesi’nin de bir parçasıyım. Bu gece uyuduğum kadar huzurlu bir uykuyu uzun zamandır uyumadığımı hissettirecek kadar güzel bir işin içinde olduğumu yeni yeni anlıyorum. Hazırsanız, size ilk haftamın nasıl geçtiğini anlatmak istiyorum.

Ofise ilk girdiğimde, uzun yıllar kurumsal yapılarda çalışmanın verdiği kasvetle eminim tüm ekip arkadaşlarıma kasıntı gelmiş olabilirim. Bey, Hanım kelimesini kullanmayı o kadar benimsemiş olmama rağmen bir anda kendimi isimlerle hitap ederken bulmam ne kadar samimi bir yerde olduğumun kanıtı. İlk iş günümde Ali Abi, “Biz şakalarımızla meşhur bir ekibiz.” dediğinde Akın’ın beni balkona kilitleyeceğini hiç düşünmemiştim. “Şaka derken bundan bahsetmiyorsunuz değil mi?” diye sorup, kapalı yerlerde korktuğumu ifade ettim. Akın Ömeroğlu’ndan “Oo, bir dakika, biz zaaflarının üzerine de geliriz” cevabını aldım. Neyse ki ikinci haftamda Van’a gelmiş olmam bu durumu biraz da olsa unutturdu :).

İlk haftamda ofiste üç pasta kesildi. Acaba zaman içinde kaç kilo alırım diye epey bir matematik hesabı yaptığım, Cihangir’in sokaklarını keşfettiğim, farklı farklı projelerle karşılaşıp “Yaşasın, vay be! Neler yapacağız?” deyip, çok heyecanlandığım yeni işim, yeni ofisim, yeni ekibim… Hepinizi çok sevdim. Size geçmiş olsun. Bu kız çok naif diyorsunuz belki ama daha gerçek yüzümü görmediniz. Akın, sözüm sana balkona kilitlediğini unutmadım.

Yeniden görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.

 

Bu arada ekip arkadaşı diye cadı bir kız olan Gamze Baş ile tanıştırdılar, Allah nişanlısı Murat’a sabır versin. Seni seviyorum Gamze. İlk hafta da bundan sonraki tüm haftalarım da sayende kâbus gibi geçecek derken yanımda yatıyor olman bana huzur veriyor.