Antalya BİLSEM’in Kahramanları

Zeka Gücü eğitimlerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Eğitimlerimizin yeri durağı, sıcağı ve deniziyle meşhur güzide ilimiz Antalya’nın Kepez ilçesinde bulunan Antalya BİLSEM oldu.

Sevgili ekip arkadaşım Elif Gürtan ile birlikte Van Yusuf Gökçenay Bilim ve Sanat Merkezi‘ndeki çocuklarla yaptığımız Zeka Gücü eğitimlerimizden sonra yeni durağımız Antalya BİLSEM oldu. 02 Eylül Pazar günü 10:00 uçağıyla İstanbul’dan başlayan yolculuğum Antalya’ya, oradan da Kepez’e doğru devam etti. Antalya’ya indiğimde eylül ayı olmasına rağmen hava kavurucu sıcaklığından hiçbir şey kaybetmemişti. İstanbul’daki soğuk havadan Antalya’nın sıcak havasına geçince inanın içim fazlasıyla ısındı :). Antalya BİLSEM’de biraz kavurucu bir sıcakla karşılaşmış olsam da yine de benim için her şey güzeldi :).

Hiç vakit kaybetmeden Zeka Gücü Laboratuvarı’nın kurulumunu yapmak için Antalya BİLSEM binasına geçtim. Okula geldiğimde beni Bilişim Teknolojileri Öğretmeni İbrahim Bey karşıladı. Hiç vakit kaybetmeden sınıfın kurulumunu yaptık. Kurulum esnasında İbrahim Bey ile kısa bir sohbet gerçekleştirdik. 2010 yılında kurulan Antalya BİLSEM, hem bilişim alanında hem de diğer alanlarda değişik projeler hazırlayan kurumlardan biri. Bilişim alanında 2017 yılında Pekin’de düzenlenen Robot Challenge 2017 yarışmasında öğrenciler Dünya 1.’si ve 2.’si olmuş. Bunun dışında öğrenciler bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği BİLROTEK Yarışması’nda da Türkiye 4.’sü olmuş. 2018 yılında kurum içi faaliyetlere yoğunlaşmış olsalar da diğer yarışma ve turnuvalara yine aynı tempoyla hazırlanmaya devam ediyorlar. İbrahim Bey ile Zeka Gücü Laboratuvarı’nın kurulumunu tamamladıktan sonra okuldan ayrıldık. Öğrencilerimizle Antalya’daki eğitimlerimize başlamaya hazırdık.

 

Antalya BİLSEM’de eğitimin ilk günü

Zeka Gücü Laboratuvarı’na ilk girdiğimde beni birbirinden zeki ve minik 13 öğrenci karşıladı. En büyük öğrencim 8. sınıfa, en küçük öğrencim de 3. sınıfa gidiyordu. Öğrencilerle tanıştıktan sonra Zeka Gücü Projesi’nden ve 5 gün boyunca yapacağımız eğitimlerden bahsettim. “Maker Olmak Nedir?” ve “Özgür Yazılım” konularını tartıştıktan sonra hiç vakit kaybetmeden birinci gün eğitimlerimize başladık. Öğrencilerle birlikte Arduino’ya giriş yaptıktan sonra Arduino IDE Geliştirme Ortamı’nı ve sensörleri inceledik. Farklı sensörler kullanarak örnek uygulamalar üzerinde çalıştık. Öğrencilerim Arduino üzerinde çalışmalar yapmış olsalar da, farklı sensörleri tanıyıp çalışmalar yaparken çok eğlendiler. Yoğun geçen bir günün ardından ilk eğitim günümüzü tamamladık :).

 

Eğitimin 2. günü

Eğitimlerin ikinci gününde öğrencilerle birlikte Mobil Programlama eğitimlerimize giriş yaptık. Öğrenciler, Arduino ile daha önce çalışmış olsalar da App Inventor uygulamasını ilk defa görüyorlardı. Öğrencilerle birlikte ilk olarak App Inventor uygulamasının arayüzünü inceledik. Daha sonra arayüzün arka tarafında çalışan kod bloklarını öğrendik. Kod bloklarını tamamladıktan sonra Merhaba Dünya uygulamasını hazırladık. Öğrencilerle birlikte gün boyunca App Inventor uygulaması üzerinde farklı çalışmalar hazırladık. Öğrenciler, hazırladıkları uygulamaları Turkcell T60 cep telefonu üzerinde test etti. Eğitimin sonuna doğru kalan zamanda öğrenciler bireysel olarak App Inventor uygulaması üzerinde çalışıp, kendi mobil uygulamalarını hazırladı.

 

Eğitimin 3. günü

Yoğun ve bir o kadar da keyifli geçen iki günün ardından Zeka Gücü eğitimlerimizin üçüncü gününe gelmiştik. Eğitimlerimizin üçüncü gününde öğrencilerimizin hayal güçlerini zorlayarak değişik tasarımlar hazırlayacaktı. Dersimize ilk olarak Tinkercad uygulamasının arayüzünü inceleyerek başladık. Daha sonra örnek tasarımlar üzerinde çalıştık. Öğle arasına kadar öğrenciler hayal güçlerini kullanarak değişik tasarımlar hazırladı. Öğle arasından sonra öğrencilerle birlikte Cura uygulamasını inceledik. Cura programı üzerinde baskı kalitesi, baskı hızı, destek ve yazıcı tanıtma işlemlerini öğrendik. Daha sonra birlikte 3B yazıcımızı inceledik. 3B yazıcıda kalibrasyon, baskı alma ve filament değişim işlemlerini öğrendik. Öğrencilerle birlikte 3B yazıcıdan örnek bir baskı aldıktan sonra üçüncü gün eğitimlerimizi tamamladık.

 

Eğitimlerin 4. günü

Öğrencilerimizin iple çektiği, heyecanla beklediği eğitimlerden biri olan Sphero Mini eğitimlerimizi yapmaya hazırdık. Sınıfa ilk girdiğimde öğrenciler kendi gruplar oluşturup, programlanabilir Sphero Mini toplarını şarj etmeye bile başlamışlardı :). Büyük bir heyecanla Sphero Mini toplarını inceliyorlardı. Hiç vakit kaybetmeden biz de dersimize başladık. İlk olarak öğrencilerle birlikte Sphero Edu uygulamasını inceledik. Sphero Edu uygulamasında bulunan kodlama araçlarını ve kod bloklarını tek tek inceledik. Daha sonra öğrencilerle birlikte turnuva pisti hazırladık. Öğrenciler ders sonuna kadar turnuva pisti için Sphero Mini toplarını kodladı. Dersin sonuna doğru öğrencilerimizle birlikte turnuvamızı düzenledik. Her ne kadar yoğun ve yorucu bir gün olsa da öğrencilerle birlikte çok eğlendiğimiz eğitim günlerinden birisi oldu :).

 

Eğitimlerin 5. günü

Uzun ve yoğun geçen dört günün ardından son eğitim günümüze gelmiştik. Öğrencilerle beşinci gün eğitimlerimizde drone üzerinde çalışmalar yapacaktık. Yine benim minik öğrencilerim gruplarına ayrılmış, kullanacakları drone ve kumandalarını hazırlamıştı :). Herkes bilgisayarda drone kullanımıyla ilgili videolar izliyordu :).

Öğrencilerle birlikte ilk olarak Parrot Mambo Drone’u inceleyerek dersimize başladık. Drone’un donanımını ve drone için kullanılan programlama araçlarını inceledikten sonra örnek bir test uçuşu gerçekleştirdik. Daha sonra Free Flight Mini uygulamasını inceledik. Uygulama üzerinden drone kamerasını ve VR Sanal Gerçeklik Gözlüğü’nü test ettik. Öğrenciler, gruplarıyla birlikte drone’larını inceledikten sonra son eğitimi günümüzü de tamamladık.

Antalya BİLSEM’deki eğitim, benim ve öğrenciler için ne kadar yoğun ve yorucu olsa da hepimizin doyasıya eğlendiği eğitimlerden birisi oldu :). Öğrencilerimin yaşları ne kadar küçük olsa da gösterdikleri gayret ve öğrenme hırsı beni fazlasıyla mutlu etti. Her birinin gayreti ve çabası takdir edilmeye değerdi :).

Her blog yazımın sonunda olduğu gibi bu blog yazımda da teşekkür etmek istediğim bazı isimler var. İlk olarak misafirperverliğiyle beni evimdeymişim gibi hissettiren sevgili okul müdürü Arif Aydeniz’e, eğitim süreci boyunca desteklerini bir an olsun esirgemeyen Bilişim Teknolojileri öğretmenleri sevgili İbrahim Kuru ve Hatice Küpeli’ye teşekkürlerimi bir borç bilirim. Yeni Zeka Gücü Laboratuvarı’nızda yapacağınız çalışmaları büyük bir heyecanla bekliyor olacağım :).

Bir başka blog yazımda görüşmek dileğiyle…