Arçelik Destek ve Bilgi Merkezi’ne Merhaba!
Uzun ve yoğun tempoyla geçen bir sürecin ardından Arçelik Destek ve Bilgi Merkezi kullanıcıların hizmetine sunuldu! Ben de bu büyük proje içindeki görselleştirme kısmıyla ilgilenen kişi olarak, sizlere bu sürecin nasıl ilerlediğini anlatmak istiyorum. Hadi başlayalım!
İlk olarak size bu yeni platformun amacından bahsedeyim. Zaman zaman hepimizin evdeki elektronik ürünlerle başı derde girebiliyor ve genellikle bu gibi durumlarda ne yapılacağını bilemiyoruz. Servisi arayıp gelmelerini bekliyor ve onlar gelip sorunumuzu iki dakikada çözdüklerinde ”Bu kadar kolay mıymış?” diye düşünüyoruz. Bu yeni platform tam da böyle durumlarda bir hayat kurtarıcı olmak için hazırlandı. Bulaşık makineniz leke bırakıyor ya da buzdolabınız yeterince soğutmuyor olabilir ancak artık bu tip küçük sorunları nasıl çözebileceğimize dair bilgilere artık sadece bir tık uzaklıktayız.
Aslında bir “kullanıcı topluluğu projesi” olan bu platform üzerinde Arçelik kullanıcıları cihazlarındaki sorunu nasıl çözebileceklerine dair hem görsel hem de yazılı anlatımlarla aktarılmış ipuçlarını bulabilecek ve bu sayede zamandan tasarruf ederek kendi başlarına kolayca çözüme ulaşabilecekler.
Bir illüstratör burada ne yapıyor?
Bu proje için dâhil olduğum Artistanbul ailesiyle ilk iş görüşmemde epey heyecanlanmıştım. Çünkü daha önce buna benzer bir iş yapmadığım apaçık ortadaydı. Tek bildiğim, bu işi almak istediğimdi. Şimdi, yani yaklaşık dört ay sonra site açılmışken açıkça söyleyebilirim, bu süreç beklediğimden çok daha kolay ilerledi. Hatta çok öğretici ve keyifliydi.
İlk aşamada bir çizim tarzı belirlememiz gerekiyordu. Arçelik kullanıcı tarafından kolayca anlaşılabilecek modern ve sade bir çizgi görmek istiyordu. Sanırım ilk hazırladığım görseller biraz eski tarz bulunmuştu. Bunun üzerine ikinci bir örnek sunmam istendi ve istenen çizgi tarzını yakalamış olmalıyım ki, projenin illüstratörü ben oluverdim.
Renkleri kim sevmez ki?
İkinci ve bana göre en eğlenceli aşama renk skalasını belirlemekti. Markanın kurumsal renklerini alıp onlarca farklı sürüm hazırladım. Bu süreçte genel müdürden yazılım ekibine kadar herkesin fikirlerini dikkate almaya çalıştım ve herkes bana yardımcı olmak konusunda istekliydi. Karşılıklı yazışmalarla birçok örnek elendikten sonra, hem markaya yakın hem de göze en iyi hitap edecek renkleri bulduk.
Detaylar belirlendikten sonra bana referans olarak gönderilen görselleri baz alarak çizimlere başladım. Mümkün olan en sade ve anlaşılır çizim dilini kullanarak her bir kullanıcı için işleri kolaylaştırmak asıl amacımızdı. Ekip arkadaşlarımla sürekli bir fikir alışverişi içerisindeydik. Bu sayede beklentileri karşılamak konusunda başarılı olduğuma inanıyorum. Siteye içerik giren ekip arkadaşlarımın hızına yetişmekte zaman zaman zorlandığım oldu tabii. Sonuçta, her bir problemi çözmeyi hedef alan çok geniş çaplı bir projeyi hayata geçiriyorduk.
Öte yandan bunca ipucu hakkında çizimler yaptıktan sonra bir sürü şey öğrendiğimi bir arkadaşımın çamaşır makinesindeki sorunu düzelttiğimde fark ettim. Sanırım artık elektronik aletlerle pek sorun yaşamayacağım gibi çevremdeki insanlar benzer bir sorundan bahsettiğinde de kendi çizimlerime binaen ”Bak şu sitede çizimli anlatımları var. Çizimleri de baya başarılı!” şeklinde ukalalık yapabilirim. Ayrıca sanıyorum bu platform teknik servis elemanlarının üzerindeki iş yükünü büyük oranda azaltacak ve hafta içi işte olan insanlar için randevu alma stresini ortadan kaldıracaktır.
Sizlere bu süreci, içerik tarafında yapılan muazzam işi de aktaracak şekilde, uzun uzadıya anlatmak isterdim ancak hâlâ sizler için yeni çözüm önerileri ve çizimler hazırlıyoruz. Bu yüzden yazımı burada noktalıyorum.
Bir sonraki blog yazımda buluşmak üzere, hoşça kalın!