İş hayatımızın önemli bir yerinde olup da salgınla birlikte unuttuğumuz şeylerden birisi de konferanslar oldu. İnsanların bir araya gelmesi, deneyimlerini paylaşıp birbirleriyle tanışması için çok yararlı olan konferanslar bırakın 1.000 hatta 500 kişinin bir araya gelmesini, iki kişinin bile birbirine şüpheyle yaklaştığı bu zamanlarda kafamızda sadece bir anı olarak kaldılar.
Konferanslar da bir şekilde salgın zamanlarına uyum sağladılar ve kendilerini çevrimiçi dünyaya taşıdılar. Her ne kadar bir araya gelmenin tadı olmasa da bu konferans yöntemi de önümüzde farklı bir ufuk açtı. Artık dünyanın öbür ucuna gitmeye gerek olmadan çoğu etkinliğe kolayca katılabildik. Bu kapsamda biz de genelde her yıl Amerika kıtasında düzenlenen Open edX konferansına bu yıl ekip olarak çevrimiçi katılma şansına sahip olduk. Konferanstan dikkatimi çeken birkaç konuşmayı sizler için toplamaya çalıştım.
Etkinlik yazılımları
Çevrimiçi konferansların artmasıyla birlikte bu konferansların sunulması için de yepyeni ve canlı bir pazar oluştu. Bu pazara katılan çok sayıda yeni oyuncu siz evinizdeyken bir yandan da kolayca konferansı takip etmenizi ve daha da önemlisi konferans lobilerinin o canlı ve interaktif havasını oluşturmaya çalışıyor. Open edX konferansında da kullanılan bir yazılım epey dikkatimi çekti. Gather.town isimli bu yazılım, piksel art’tan grafikleri ve bir dünyada kendi oluşturduğunuz karakterinizle hareket etmenizi ve diğer karakterlerle video konferansa çok hızlı bağlanmanızı sağlıyor. Bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Yine seminerlerin yayınlandığı LoudSwarm da bir Kommunity olmasa bile başarılıydı.
Open edX Konferansı etkinlik programı
Open edX Konferansı kısa bir etkinlikti ama dikkat çekici bazı konuşmaları da içinde barındırıyordu.
Keynote konuşmalarından biri olan Sanjay Sarma‘nın konuşması benim çok ilgimi çekti. MIT’de Açık Öğrenme’nin başkan yardımcısı olan Sarma hem salgın çıktığında eğitimin nasıl dönüştüğünden hem de gelecekte buradan aldığımız derslerin eğitimi nasıl dönüştüreceğine yönelik zihin açıcı bir konuşma yaptı. Özellikle çevrimiçi yapılan canlı senkron derslerin salgına verilen bir tepkiyle arttığını, aslında bu yöntemin uzaktan eğitim vermek için çok verimsiz bir yöntem olduğunu söylemesi beni şaşırttı. Flipped Learning kavramından da bahseden Sarma, gelecek yıllarda çevrimiçi ve uzaktan eğitimin geri dönülmez bir şekilde eğitim dünyasını da değiştireceğinden bahsetti.
Eğlendiğim sunumlardan bir diğeriyse Ilaria Botti’nin “Open edX ile Etkin Bir Ders Hazırlama” başlığında yaptığı sunumdu. Eğitim tasarımı çok fazla önem verilmese de öğrenenlerin konuyu iyi anlayabilmesi ve dersten kopmaması için üstünde çalışılması ve zaman harcanması gereken bir alan. Bu alanda iyi uygulama örneklerinin bir araya getirildiği konuşma, Open edX kullanmayan kişiler için bile ilgi çekiciydi. Flash tabanlı animasyon ders anlatımlarının artık dünya çapında da bittiğini öğrenmek içime su serpti diyebilirim.
Teknik konuşmalar
Benim ilgilendiğim son konuşmaysa mimariye yönelik bir konuşmaydı. Open edX yakın zamanda öntanımlı olarak adapte edeceği micro frontend teknolojisiyle ilgili eğlenceli bir demo izledik. Micro frontend teknolojisi sayesinde Open edX’in istediğinizi bir bileşenini kolayca değiştirebiliyorsunuz. Ayrıca bu değişikliği Open edX dışında bir yerden sunabiliyorsunuz. Bu sayede hem özelleştirmeler kolaylaşıyor hem de Open edX’in ana kodundan çok ayrılmadan farklı arayüz çözümleri geliştirebiliyorsunuz.
Gün sonunda en çok eğlendiğim yerlerden biri de AMA oturumları oldu. Özellikle zihin açıcı konuşmasından sonra Profesör Sarma’nın AMA oturumu Gather.town için bir stres testine dönüştü diyebilirim =).
Open edX konferansı 2021 yılında bu şekilde tamamlandı. Gelecek yıl konferansın çevrimiçi olup olmayacağı henüz kesinleşmedi. Umuyorum hibrit bir çözümle gitmesek de görmesek de o konferans bizim konferansımız olur.
Geribildirim: Open edX Maple ile Tanışma - Artistanbul